Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz. MarmaraYenikapı Ahsarla #etiket

8 Aralık 2014 Pazartesi

Hava harekatı ile sonuç almak mümkün değil. Hava destekli kara harekatı yapılmalı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 08 Aralık 2014 ANKARA

Hava destekli kara harekatı yapılmalı

  08 Aralık 2014 ANKARA

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ ile mücadeleye ilişkin, "Hava harekatı ile sonuç almak mümkün değil. Hava destekli kara harekatı yapılmalı" dedi.

 

, DEAŞ ile mücadeleye ilişkin, ""Eğit-donatta bir mutabakat görünüyor ama diğer iki konuda maalesef henüz bir mutabakat yok. Tabii bu mutabakat olmadığı sürece burada sağlıklı bir adımın atılması mümkün değil" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite ile yaptığı görüşmenin ardından, anlaşmaların imza törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ardından bugün AB heyeti ile bir araya geldiğini belirterek, "AB heyetinin Türkiye'den Rusya'ya yaptırım talebinde bulunduğuna yönelik haberler yansıyor. Bu konu gündeme geldi mi bu noktada Türkiye'nin tavrı ne olacak" demesi üzerine Erdoğan, "Doğrusu gelen heyetin benden böyle bir talebi olmadı" karşılığını verdi.

Sadece süreci kendileriyle değerlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Yani enerjiyle ilgili Güney Akım yerine şu anda ikame edilecek olan bu enerji adımında durum nedir, bunu kendileriyle görüştük. Bu henüz bir ön mutabakattır ama hukuki noktada bağlayıcılığı olmayan bir ön mutabakattır dedik. Şu anda bu çalışmayı, görüşmeyi Enerji Bakanlığımız muhataplarıyla devam ettirecek. Bu arada tabii TANAP'ı görüştük. TANAP ile ilgili nasıl süratli adımlar atıldığını kendilerine ifade ettim, anlattım. Fakat tabii Nabucco diye yok dedim. Nabucco ile çok daha önceden görüştük, Ankara'da imzaları attık, o günden bugüne çok yıllar geçti ama herhangi bir gelişme olmadı. Çünkü tedarikçisi yoktu doğal gazın. Tedarikçisi olmadığı için de tabii ki böyle bir adımı atmaları mümkün değildi. Kaldı ki yatırım yapmak için de ortada bir fon da yoktu. İlk etapta konuşulan 250 milyon dolar gibi bir rakamdı, o rakamı da temin edemiyorlardı. Dolayısıyla Nabucco, Ankara'da attığımız imzalarda, Rixos'ta, orada kaldı. Ama TANAP'ta çok hızlı mesafe alındı şu anda TANAP'ta temeller atıldı, boru siparişleri verildi, bunun yanında da inşaatı yapacak firmalarla ilgili adımlar atılmış oldu. O da hızla yürüyor öbür tarafta da şu anda Güney Akım'ın yerine ikame edilecek olan bu yeni projeyle ilgili hukuki bağlayıcılığı olmadan bu çalışmalar sürdürülecek. Türkiye olarak ihtiyacımız neyse biz oradan ihtiyacımızı alabileceğimiz gibi Avrupa ülkeleri de talep etmeleri halinde oradan doğal gazlarını alabilecekler."

"Kara harekatının hava harekatı ile desteklenmesi gerekir"

Bir gazetecinin, "IŞİD'le mücadeleye" ilişkin sorusunu, "IŞİD değil, DEAŞ" diyerek düzelten Erdoğan, soruya şu yanıtı verdi:

"Henüz özellikle uçuşa yasak bölge, güvenli bölge konusunda koalisyon güçleri tarafından taahhüt edilen bir durum yok. Bu da bizim heyetlerimizde tartışılan bir konu. Eğit-donatta bir mutabakat görünüyor ama diğer iki konuda maalesef henüz bir mutabakat yok. Tabii bu mutabakat olmadığı sürece, burada sağlıklı bir adımın atılması mümkün değil. Niye derseniz? Sadece hava harekatı ile burada netice almak mümkün değil. Bunun bir kara harekatı olması şart. Kara harekatının, hava harekatı ile desteklenmesi gerekir ve bu kara harekatında, Özgür Suriye Ordusu eğer eğit-donat noktasında gerekli desteği alırsa zaten onlar hazır. Onlar Suriye'nin evlatları ağırlıklı olarak. Bakın şu anda da Kobani'de ne oldu? Peşmergeleri, biz kendi ülkemizden geçirdik ve Kobani'ye geçtiler ve son günlerdeki olumlu gelişmeler ortada. Fakat onlara da yine bu desteklerin verilmesi gerekir. Eğer bu destekler verilirse hava destekli bu tür bir kara harekatının yapılması, bir de güvenli bölgenin tesis edilmesi bu defa göçü ne yapacaktır, engelleyecektir."

Şu anda ciddi bir göçün olduğunu, Türkiye'deki göçmen sayısının 1 milyon 600 bini bulduğunu belirten Erdoğan, bunların bakımının, eğitim ve sağlık ihtiyaçlarının Türkiye tarafından karşılandığını söyledi.

Türkiye'nin göçmenlere verdiği desteğin 5 milyar doları bulduğunu, dünya ülkelerinin Türkiye'ye verdiği desteğin ise 200 milyon dolar civarında olduğunu ifade eden Erdoğan, "Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Eğit donatın nerede yapıldığı yada yapılacağı konusunda ise bu tabii taraflar arasında yapılan görüşmelerle uygun yerler şu anda kendi aralarında da belirlenmiş vaziyette ve tamamıyla mutabakat sağlandığında da bu eğit donatın belirlenen yerlerde yapılması süreci de başlayacaktır. Bunun ön hazırlığı, altyapısı her şeyi hazır vaziyettedir" dedi.

"Bu ziyaret Baltık ülkeleriyle ilişkilerimizi ileriye taşımamızın ifadesidir"

Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite'yi Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, ziyaretin, geçen yıl Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Litvanya'yı ziyaretinin iadesi niteliğini taşıdığını kaydetti. "Bu ziyaret, Baltık ülkeleriyle ilişkilerimizi daha ileriye taşımamızın bir ifadesidir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de ekimde Letonya ve Estonya'ya verimli ziyaretler yaptığını anımsattı. 

İki ülke halkları arasındaki temasların Osmanlı İmparatorluğu ile Litvanya Büyük Dükalığı döneminde başladığına, 1930'da iki genç ülke arasında imzalanan dostluk anlaşmasıyla ilişkilerin ahdi zeminin oluştuğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin tanımadığı işgalle ilişkilerin sekteye uğradığını ancak 1991'de Türkiye'nin Litvanya'nın bağımsızlığını tanıyan ve Vilnius'ta ilk büyükelçiliği açan ülkelerden biri olduğunu, iki ülke arasında 1994'te dostluk ve işbirliği anlaşması imzalandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, baş başa ve heyetler arası görüşmelerde, ikili ilişkilerin yanı sıra Ortadoğu, Kuzey Afrika, Rusya ve Ukrayna'daki gelişmeleri de ele aldıklarını aktararak, şöyle konuştu:

"Bölgesel ve uluslararası konuları da değerlendirme fırsatımız oldu. Bu görüşmelerde birçok konuda benzer düşünce ve tutumları paylaştığımızı memnuniyetle tespit ettik. İki NATO üyesi olarak, ittifak ilişkilerimizin en önemli unsurlardan birini oluşturduğunu da ifade etmek isterim. 

Türkiye, 2004'te Litvanya'nın NATO üyeliğine en güçlü destek veren ülkeler arasında yer aldı. 2006 yılında NATO Baltık Hava Polisliği misyonuna katkıda bulunan ülkemiz, halen Vilnius'ta mukim NATO Enerji Mükemmeliyet Merkezi'ne personel desteği ve mali katkıda bulunmaktadır.  

Litvanya'nın AB'ye üyelik sürecimize verdiği destekten memnuniyetimizi ve bu destekten dolayı şükranlarımı ifade etmek isterim. Bugün imzaladığımız, Avrupa Bütünleşmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı ile bu desteğin çok daha görünür ve güçlü olacağına inanıyorum."

Ticaret hacminde hedef 1 milyar dolar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde 2013 sonunda 600 milyon dolar seviyelerine ulaşan ticaret hacminin ve karşılıklı yatırımların artırılmasına ilişkin adımlar atılması konusunda mutabık kaldıklarını dile getirdi. Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite'ye 1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma teklifi yaptığını aktaran Erdoğan, kısa zamanda bu hedefin gerçekleşmesini diledi. 

Grybauskaite'nin katılımıyla yarın İstanbul'da Türkiye-Litvanya İş Forumu'nun yapılacağını anımsatan Erdoğan, kendisinin de 2015 yılında yapacağı iadeiziyarette iş dünyasından isimlerle Litvanya'ya gideceğini, karşılıklı sektörel çalışmaların gelişmesi için çalışılacağını ifade etti. Erdoğan, iki ülke arasında ortak ekonomik ve ticaret komitesi kurulmasına yönelik bildiri imzalandığını, ilişkilerin gelişmesine yönelik kurumsal mekanizma oluşturulduğunu kaydetti.  

Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite ile iki ülke ilişkilerinin insani boyutunu da ele aldıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin Litvanyalı turistlerin en çok tercih ettiği tatil ülkesi olmasından duyulan memnuniyeti dile getirdi. Her yıl 100 bine yakın Litvanyalı turistin Türkiye'ye geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rakamın 2014 yılında artarak 10 ayda 101 bine ulaştığını kaydetti. 

"Tatarlar ve Karayların kimliğinin yaşatılmasına katkı sağlıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "14'üncü yüzyıldan bu yana Litvanya'da yaşayan ve nüfusu 4 bin civarında olan Tatar dostlarımıza, kardeşlerimize özellikle teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı onların hediyesini de bana ulaştırdılar, benim de onlara göndereceğim hediyeyi kendilerine ulaştıracakları için ayrıca teşekkür ediyorum" diye konuştu. 

Tatarlar ve Karayların tarihi, dini ve kültürel kimliğinin yaşatılmasına yönelik çabalara TİKA, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı aracılığıyla maddi ve manevi katkıda bulunulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Litvanya'daki Türkoloji eğitimine de destek verildiğini vurguladı.

Erdoğan, "Litvanyalı mevkidaşımla bu konulardaki işbirliğimizi geliştirme konusunda da mutabık kaldık. Tatar toplumuna ilişkin görüş alışverişimiz kapsamında, Kırım konusunda Litvanya ile benzer hassasiyetleri paylaştığımızı gördük" diyerek, ziyaret çerçevesinde imzalanan anlaşmaların ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik ortak iradenin somut adımlarını oluşturduğunu belirtti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin iki ülke ilişkilerinin her alanda ilerlemesine ve gelişmesine katkı sağlayacağına olan inancını dile getirerek sözlerini tamamladı. 

Anlaşmalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite huzurunda, basın toplantısı öncesinde, iki anlaşma imzalandı. 

"Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı ile Litvanya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Arasında Avrupa Bütünleşmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı", AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ve Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius tarafından imzalandı. 

"Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ile Litvanya Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Arasında Ekonomi ve Ticaret Ortak Komisyonu Kurulmasına İlişkin Bildiri"ye de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Litvanya Ekonomi Bakanı Evaldas Gustas imza koydu.

Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite

Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Litvanya'ya ziyaretinin büyük yankıları olduğunu hatırlatan konuk Cumhurbaşkanı Grybauskaite, bu ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkileri daha da geliştirdiğini, etkinleştirdiğini ve daha da hızlandırdığını ifade etti. Grybauskaite, bugün de 2 anlaşmaya imza atılmasının, bu iradeyi tekrar ortaya koyduğunu söyledi.

NATO üyeleri olarak güvenlik alanındaki işbirliğini de geliştirme amacı taşıdıklarını dile getiren Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite, "Birtakım NATO anlaşmaları ve mutabakat zaptını ivedilikle yürürlüğe sokma kararlılığımız geçerliliğini koruyor. Bölgenizdeki ve bölgemizdeki tehditlere vakitlice cevap verebilmek açısından aynı fikri benimsemiş olmamız ve bu hedefleri nasıl ele alacağımızı konuşmuş olmak bizim için çok önemliydi" diye konuştu.

Türkiye'ye kendilerine sağladığı devamlı ve kalıcı destek için teşekkür eden Grybauskaite, şöyle devam etti:

"Güvenlik konusundaki adımları ve kararları destekledikleri için ve özellikle NATO çerçevesindeki mevcudiyetlerinden dolayı müteşekkiriz. Bölgelerimizdeki durum oldukça çetrefilli. Kolay çözülebilecek sorunlar yok karşımızda. İşte bu nedenle yakın durmamız gerekiyor ki ortak çözümler üretebilelim."

Konuk Cumhurbaşkanı Grybauskaite, ekonomik ilişkiler ve işbirliğini geliştirmekte kararlı olduklarını dile getirerek, Türkiye'de çok büyük potansiyel ve imkanlar bütünlüğü olduğuna işaret etti. 

"Türkiye'de çok fazla proje gerçekleştiriliyor. Bizim iş dünyası temsilcilerimizin de sağlayabileceği katkıların çok büyük olduğuna inanıyorum" diyen Grybauskaite, bu bağlamda yarın İstanbul'da düzenlenecek Litvanya-Türkiye İş Forumu'nun önemli olduğunun altını çizdi.

Erdoğan'ın gelecek yıl Litvanya'ya yoğun bir iş dünyasıı temsilcileriyle yapacağı resmi ziyaretin kendilerini şimdiden çok heyecanlandırdığını anlatan Grybauskaite, "İki ülke arasında ortak bir siyasi irade var ve bunu avantajımıza kullanabiliriz ve ekonomik işbirliğimizi bu şekilde perçinleyebiliriz" diye konuştu. 

Grybauskaite, iki ülke arasında turizm ve eğitim alanında etkin işbirlikleri olduğunu söyledi. Öğrenci değişim programı Erasmus ile çok fazla sayıda Türk öğrenciye ev sahipliği yaptıklarını dile getiren Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite, "Bizim üniversitelerimiz, Türk öğrencilere eğitim vermekten mutluluk duyuyor. Sizler de Litvanyalı turistleri çok büyük bir zarafetle ağırlıyorsunuz" dedi. 

Liderler olarak ilişkilerinin çok kuvvetli olduğunu vurgulayan Grybauskaite, iş dünyası temsilcilerinin de bir araya gelerek iki ülkeyi daha fazla yakınlaştıracağını ve halklara daha büyük refah sağlayacağına olan inancını dile getirdi. 

Grybauskaite, uluslararası toplumda da özellikle OECD üyeliği ve Birleşmiş Milletler'de Türkiye'den gördükleri destek için teşekkür etti. Litvanya'nın Türkiye'ye AB'ye üyelik süreci ve müzakerelerin yürütülmesinde sahip olduğu deneyimi aktarma konusunda destek sağlayabileceğini kaydeden Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite, şunları söyledi:

"Türkiye'ye bu noktada elimizden gelen her türlü desteği sağlamaya gayret ettik. Baltık devletleri -özellikle Litvanya- sizin müzakerelerinizi yakından takip ediyor ve AB'ye nihai üyeliğinizi destekliyor. Deneyimlerimizi sizlerle paylaşmaya hazırız ve işte bunun için iki ülke arasında bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu kolay bir süreç değil. Çok hızlı ilerlemesi gereken ama çetrefilli bir süreç. Bu reformları hayata geçirmek ve üyeliğe bir adım daha yaklaşmak her zaman bütün paydaşların yararına olacaktır." 

Erdoğan'dan Grybauskaite onuruna yemek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite onuruna yemek verdi. 

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda basına kapalı gerçekleştirilen yemek, yaklaşık iki saat sürdü. 

Yemeğe, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de katıldı. 

Tatarların Erdoğan'a gönderdiği hediye

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Grybauskaite ile düzenlediği basın toplantısında söz ettiği, Litvanya'daki Tatarlardan kendisine gelen hediyenin, ülkenin ikinci büyük kenti olan Kaunas'taki 500 yıllık bir caminin kehribardan yapılmış tablosu olduğu öğrenildi. Erdoğan'ın da Tatarlara, Karahisari hattıyla yazılmış Kur'an-ı Kerim'in tıpkı basımını gönderdiği belirtildi.

Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz.