Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz. MarmaraYenikapı Ahsarla #etiket

7 Aralık 2014 Pazar

Dik dur eğilme kayınçolar seninle Yıpratmalarına izin vermeyiz. 07 Aralık 2014 ESKİŞEHİR

Yıpratmalarına izin vermeyiz.

  07 Aralık 2014

ESKİŞEHİR


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Porsuk Spor Salonu'nda yapılan Eskişehir 5. Olağan Kongresi'ndeki konuşma yaptı.

"Cihan imparatorluğunun tohumlarını bu topraklara atanlara" selam vererek konuşmasına başlayan Davutoğlu, latifeyi öğreten Nasreddin Hoca'ya, güzel Türkçe'yi maneviyatla buluşturan Yunus Emre'ye, demokrasinin ilk mitingini Eskişehir'de gerçekleştiren merhum Adnan Menderes ile şehadet şerbetini içen Hasan Polatkan'a selamlarını iletti. Başbakan Davutoğlu'na salondakiler alkışlarla karşılık verdi.

Salondakilerin "Dik dur eğilme kayınçolar seninle" sloganlarına Davutoğlu, "Kayınçolara, değerli baldızlarıma, kardeşlerime selam olsun. Biz Eskişehir'den gelin aldık ama Eskişehir'e gönül verdik" diye konuştu. Davutoğlu, Yunus Emre Caddesi'nden geçerken, gelin almak için geldiği günkü gibi kalbinin kıpır kıpır olduğunu belirtti.

Arif Nihat Asya'nın Eskişehir'den milletvekili olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Bayrak aşkıyla dolu bir gençlik varsa bu milletin geleceği parlaktır" dedi.

Her şehrin kendisine ilham verdiğini, her şehirden bir şeyler aldıklarını dile getiren Başbakan Davutoğlu, Eskişehir'i demokrasinin beşiği topraklar olarak nitelendirdi.

Eskişehir'in kültürün, maneviyatın, ilmin ve insanın harmanlandığı bir şehir olduğunu anlatan Davutoğlu, "Eskişehir yiğitlerin harman olduğu bir şehirdir" ifadesini kullandı.

Parti olarak siyaset felsefelerinin temelinde milletin ve devletin sürekliliğinin yer aldığını belirten Başbakan Davutoğlu, bunların içinde  Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet, istiklal ve demokrasi çizgisinin bulunduğunu söyledi. "Biz bu çizgisinin sahipçisi, emanetçisi olmakla gurur duyuyoruz" diyen Davutoğlu, Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, istiklal ve demokrasi şehitlerinin emanetlerinin omuzlarında olduğunu kaydetti.

Gönüllerinden ve zihinlerinden bu emanet şuurunu terk etmeyeceklerini bildiren Davutoğlu, salondakilere "Kim ne derse desin kim nasıl tarihimize meydan okursa okusun, tarihimize, Cumhuriyetimize, demokrasimize sahip çıkmaya hazır mısınız" diye sordu. Salondakiler "Evet" dedikten sonra tekbirlerle Başbakan Davutoğlu'na karşılık verdi.

Bu emaneti aldıklarında yurdun her köşesindeki vatandaşlarla bir araya geldiklerini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Tarihi sürekliliğin bu çizgisini takip etmeye çalıştık. Bir, tarihimiz birdir parçalanamaz bölünemez. Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet ve demokrasi bir bütündür, ayrılamaz parçalanamaz. Bunu kime söylüyorum? Üç gündür 'Osmanlıca ders olarak okutulsun' denildi diye Milli Eğitim Şurası'nda neredeyse mezar taşlarına hakaret etmeye varanlara söylüyorum. Osmanlıca, zaten sosyal bilimlerde mecbur diğerlerinde seçmeliydi. Sadece diğer bölümlerde de seçme hakkı genişletilsin denildi diye Osmanlıca aleyhine bir kampanya yürütülüyor. Birisi diyor ki: CHP Grup Başkanvekili, 'Ne yapacaklar, bize mezar taşlarını mı okutacaklar?' Biz de diyoruz ki: O mezar taşlarını senin küçük gördüğün, tahkir ettiğin o mezar taşları bu toprağın tapularıdır, o tapulara sahip çıkacağız. Şeyh Edebali'nin mezar taşına da her bir Osmanlı'nın mezar taşına da sahip çıkacağız."

Atatürk'ün kurduğu CHP'nin mensubu bunu söylüyor

Salondakilerin "Vur vur inlesin Kemal dinlesin" denilmesi üzerine "Dinleyecekler" diyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Balkanlarda bizim mirasımızı tahrip etmek isteyen komünist rejimler önce mezar taşlarını yıktılar. Çünkü biliyorlardı ki o mezar taşları tapu mührü gibi orada durdukça imanımız, tarihimiz de orada olacaktı. Şimdi ona soruyorum: mezar taşlarından bile çekiniyorsunuz. Bu toprağın üstündekilere saygınız yok altındakilere da saygınız yok. Ama biz bu toprakların üzerindeki milli iradeyi de yaşatacağız o aziz şehitlerimizin mirasına da sahip çıkacağız. Bir kez daha söylüyorum: bir utançtır,  hepimiz için bir utançtır, yeni yetişen neslin dedelerinin mezar taşlarını dahi okuyamaması herkes için bir utançtır. Biz istiyoruz ki dedelerinin mezar taşını okuyabilen nesiller gelsin. Aynı bilgisayar çağını yakalayabilen nesiller gibi. Bunu Atatürk'ün kurduğu CHP'nin mensubu bunu söylüyor. Atatürk'ün nutku da Osmanlıcaydı. Eğer onu okuyamıyorsan nasıl bir mirasa sahip çıkacaksın?"

Dedelerinin mezar taşlarını okuyabilsinler

Davutoğlu, yeni yetişen neslin, dedelerinin mezar taşını okuyamamasının "herkes için utanç" olduğunu, bilgisayar çağını yakalayabilen nesiller gibi, dedelerinin mezar taşını da okuyabilen nesillerin gelmesini istediklerini belirtti. 

"Bunu söyleyen de Atatürk'ün kurduğu CHP mensubu olduğunu söylüyor. Atatürk'ün nutku da Osmanlıcaydı, eğer onu okuyamıyorsan nasıl bir mirasa sahip çıkacaksın" diyen Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da din dersleriyle ilgili bir teklif sebebiyle "Bizi orta çağlara götürecek" dediğini ifade etti. Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ey Kılıçdaroğlu orta çağlar Avrupa'da karanlıktı, bizim orta çağlarımız vahiyle müjdelenmişti. Git orta çağları Avrupa'da tenkit et. Bu topraklarda hicretin ve insanlık onurunun sembolü olan yüzyıllara, asrısaadete kimse Orta Çağ diyemez, dedirtmeyiz. O, cahiliyenin bittiği asrısaadetti. İşte aramızdaki fark bu. Onlar çağdaşlık adına geçmişe hakaret etmeyi bile mazur görürken, bunu yaparken, biz Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet, demokrasi çizgisinde Cumhuriyetin yüzüncü yılına, fethin 550'nci yılına ve Malazgirt'in bininci yılına yürüyoruz."

Fitne çıkarmaya çalışanlara karşı göğsümüzü siper edeceğiz

Kongre takviminin, bir doğu bir batı ili olarak planlanmasını istediğini anımsatan Davutoğlu, ziyaretleriyle doğu ile batıyı ilmik ilmik bağladıklarını anlattı. Van'dan Eskişehir'e kucak dolusu selamlar getirdiğini aktaran Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz, doğudan batıya, kuzeyden güneye selam, muhabbet, aşk taşırız. İstikbal ve istiklal taşırız. Feqiye Teyran'dan Yunus Emre'ye selam getirdik. Feqiye Teyran ile Yunus Emre, Seyyid Fehim Arvasi ile Şücaaddin Veli kardeştir. Onlar nasıl kardeşse Eskişehir ile Van, doğu ile batı, kuzey ile güney de kardeştir. Allah ve tarih şahit olsun, bu kardeşlik neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz. Fitne çıkarmaya çalışanlara karşı göğsümüzü siper edeceğiz. Nasıl tarihimiz bölünmezse vatanımız da bölünmez. Nasıl Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet ve demokrasi çizgisi bölünemezse Türkiye'nin doğusu ile batısı, kuzeyi ile güneyi, ortası ile kenarları bölünemez. Tarihimizin ve coğrafyamızın birliği ve beraberliği, vahdeti AK Parti kadrolarına emanettir. Sizler bu emaneti taşıyacaksınız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 2001'de yeni bir hareketin, 21'inci yüzyılın hareketinin başladığını, tarihten kopmayan bu hareketin 12 yılda, Osmanlı Devleti'nin tohumlarının atıldığı gibi bir çınar misali büyüdüğünü dile getiren Davutoğlu, "Baktılar ki bu hareket büyüdükçe sadece vatan topraklarını değil, Filistin'den Somali'ye, Saraybosna'dan Myanmar'a, Orhun Anıtları'ndan Afrika içlerine kadar bütün dost, gönül coğrafyasına kanat geriyor, birileri tuzak kurmaya başladı" diye konuştu. 

AK Parti kadroları milli iradeye sahip çıkmıştır

Gezi provokasyonlarıyla AK Parti'nin, hükümetin ve Türkiye'nin istikrarsızlığa götürülmeye çalışıldığını, milletin bu provokasyonlara milyonların meydana çıkmasıyla "dur" dediğini, ardından 17-25 Aralık provokasyonlarının yaşandığını ifade eden Davutoğlu, 30 Mart'ta tüm Türkiye'nin verdiği güçlü destekle buna da "dur" dendiğini söyledi. 

Davutoğlu, "10 Ağustos'ta ilk defa halkımız doğrudan reyleriyle cumhurbaşkanı seçti, bu sefer başka manipülasyonlara yöneldiler. 6-7 Ekim Kobani olaylarını bahane ettiler. Bütün bu çizgide, sarsamadıkları bir şey var, o da AK Parti kadrolarının iradesi. AK Parti kadroları, milli iradeye sahip çıkmıştır, çıkmaya devam edecektir" ifadesini kullandı. 

Başbakan ve genel başkan olarak, emaneti devralır almaz, Anadolu'yu adım adım gezmeye başladıklarını kaydeden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her yerde aynı mesajı veriyoruz: milli irade sahipsiz değildir. Tarihimiz ve coğrafyamız sahipsiz değildir. Tarihimizin, vatanımızın ve milli iradenin sahibi AK Parti'dir. Türkiye'nin her yerinde al bayrakları dalgalandıran AK Parti'dir. Aramızdaki fark bu, bu al bayrak ve AK Parti bayrağı bu sabah Van'da dalgalanıyordu, şimdi Eskişehir'de. Yurdumuzun her köşesinde. Peki, diğer parti bayrakları her yerde dalgalanabiliyor mu? Her yere gidip oradaki vatandaşlarımızla buluşabilen başka bir parti var mı? Birisi sadece doğuda, güneydoğuda konuşur, birisi sadece Orta Anadolu'da konuşur, birisi kıyılarda, sahillerde konuşur. Türkiye'nin her yerinde konuşabilen yegane parti, AK Parti. Türkiye'nin her yerinde al bayrağı, AK Parti bayrağıyla dalgalandıran yegane parti AK Parti. İşte milletimizin bekası AK Parti'nin gayretiyle artık özdeşleşmiştir, bir bütündür ve bu bütün ilelebet korunacaktır." 

Salondakilerin "Başbakan Ahmet, vatan sana emanet" tezahüratları üzerine Davutoğlu, "Vatan hepimize emanet. Bu baş bu gövde üzerinde durdukça, bu emanete sahip çıkacağız. Hasan Polatkan, Adnan Menderes nasıl sahip çıktıysa sahip çıkacağız" dedi.

Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz.