CHP ve MHP'nin aile sigortası ile hilal kart iki anahtar uptadesi seçim sloganları neyi manipule ediyor.?
Ayşe Buğra'nın Bir Temel Hak Olarak Vatandaşlık Gelirine Doğru kitabını manipule ediyorlar.
Bir Temel Hak Olarak Vatandaşlık Gelirine Doğru
“Çalışmayana ekmek yok”... sorgusuz sualsiz kabul edilecek bir gündelik hikmet gibi geliyor kulağa. Kapitalist sistemin zihinlerde “doğallaştırdığı” bir kabul... Oysa biliyoruz ki, çalışacak iş bulabilmek, tercihe bağlı değil; dolayısıyla çalışmamanın “tembellik” ya da “asalaklıkla” hiç ilgisi olmayan nedenleri var. Ayrıca, çalışamayacak durumda olanların da var olduğu malûm. Bunları hatırlayınca, asıl hikmet şu soruyu sormakta: “Çalışmayan, çalışamayan, ölsün mü?” Toplumun, çalış(a)mayanlara ve yoksullara karşı bir sorumluluğu yok mu?
Thomas More’dan Thomas Paine’e, Charles Fourier’den John Stuart Mill ve Bertrand Russell’a dek birçok düşünürün, kapitalizme yönelttiği temel bir ahlâkî itirazın hareket noktası, bu yalın sorulardı. Ayşe Buğra ve Çağlar Keyder, derledikleri makalelerle, bu düşünsel mirasa da yaslanarak, temel gelir veya vatandaşlık geliri kavramını tartışmaya getiriyorlar: Her vatandaşa, sadece bu toplumun bir ferdi olmalarıyla hak ettikleri, koşulsuz bir asgari gelir...
Neoliberalizmin verimsizliği “değersiz hayat” addeden küstahlığının da, sosyal refah devletinin parlak zamanında iş gören korporatist anlayışın da, temel gelirin bir sosyal hak olarak kurumlaştırılmasını “palyatif tedbir” olarak küçümseyen radikal çehreli sinik yaklaşımların da dışında bir açılım bu. Emek piyasasına değil sosyal haklara dayalı çözümlere vurgu yapan, meseleyi teknokratik değil ahlâkî-politik olarak koyan bir açılım. Derlemedeki katkılar, farklı ülkelerdeki deneyimleri ve konunun değişik boyutlarını gündeme getiriyorlar.
Sosyal güvenlik sistemi nedir?
İnsanlar hayatlarının bazı dönemlerinde sosyal-ekonomik nedenlerle ya da yaşlanma, sakatlanma gibi fiziksel nedenlerle geçici veya sürekli bir şekilde gelirlerini kaybedebilir ya da hastalanabilirler.
Karşılaştıkları bu olumsuz durumlarla bireysel olarak baş etmeleri mümkün olmayabilir. Sosyal güvenlik sistemlerinin temel amacı böyle zor dönemlerde insanları yoksulluk ve yoksunluk riskine karşı korumaktır.
Bir diğer ifadeyle,
sosyal güvenlik sistemleri toplumun zor durumda olan bireylerine yardım etmeyi daha iyi durumda olan
" kişilerin vicdanına bırakmayarak"
toplumsal dayanışmayı kurumsal hale getirir ve vatandaşlara sosyal güvenliği bir hak olarak sunar.
Toplumsal dayanışma birbirini belki de hiç tanımayan insanlar arasında gerçekleşir:
Sistem tarafından toplanan mali kaynaklar zenginden yoksula, çalışandan çalışamayana, gençlerden yaşlılara aktarılır.
Sizin verdiğiniz prim, hiç tanımadığınız bir kişiye sağlık hizmeti olarak gider.
Size de hiç tanımadığınız bir kişinin parasıyla emekli aylığı verilir.
Bu durum nesiller boyunca devam eder.
"iNSAN'ıN iKTiDARA KARşı SAVAşı HâFıZA'NıN UNUTMAYA KARşı SAVAşıdır " MiLAN KUNDERA
"vatanseverliğin de çok aşağılık,alçaltıcı biçimleri olabilir" OSCAR WiLDE
Statüko; Sosyalgüvenliği bugüne kadar Askerlik, İslâm zırhına, kalkanına, bürünerek Sosyalgüvenliği tepelemişdir. ( bunların dışında İslâm değerlerini hor görmüş yok saymışdır.) bu tepelemede yol arakadaşları laikçi türkçü solcu islamcı kürtçü vesâir örgütlenmelerdir. SGK ssk değildir. çook dâhâ Fazlasıdır.
Unlike U Trainwriting In Berlin 2011
DVDRip AVI XviD 02:54:47
DVDRip AVI XviD 02:54:47
1.41 GB
Language: German Subtitles: English, Spanish
Documentary, Graffiti
Language: German Subtitles: English, Spanish
Documentary, Graffiti
Unlike U – trainwriting in berlin. 'Today is thursday, half past three in the morning. I am awake. The fourth night in a row. The alarm is set for half past one, so, out of bed. Cold? Tired? Never mind. I need to get out. I need to know when the guards are doing their rounds. We want to make the project colorful, but we need to know, when these suckers take a break. That's part of it. Here we are meticulous. Here we are careful. Everything else would be dangerous. No mails, no mobiles. Everything face to face. The SoKo is everywhere. They want our ass, but we are smarter. Smart, fast and careful.
At work everyone keeps asking if I am sick. I have shadows under my eyes. This week I have maybe slept 12 hours all up. All this for 15 minutes. Now we know, when we can hit. All this for one train. 15 minutes have to be enough. Then the train will be colorful and off. Maybe then I will be able to sleep again. But then again, the next train will be waiting. That's how it goes. That's how it always goes. No sleep Till Brooklyn. Just on the run.!'
What makes adolescents and even grown men want to spend the nights out? What makes them trick cameras, surveil the guards and risk money penalties and even prision? What makes someone invest tonnes of money in spray cans without ever getting anything
in return apart from some form of honor or appreciation from a very limited circle of people?
UNLIKE U melts into a scene, which for outsiders, is hard to comprehend. The world of trainwriters, those spray paint artists who specialize in painting trams and underground trains. Extremely undercover. Extremely criminal. Extremely forbidden.
UNLIKE U portrais four generations of sprayers in Berlin, of which the oldest of the hardcore artists is already over 40 years old, while the youngest are around 17. All protagonists have one thing in common. Each one has sprayed countless trains in their lives, some of them even over a 1000.
Through intensive interviews the film makers aim to understand the motives of sprayers, what drives them to commit a crime which has no recognition in the public domain and is according to offical documetation an act of willfull damaging of property , and furthermore, painted trains get taken
out of service as quickly as possible. The probability therefor, that the artist ever gets to see his project as a driving screen is next to none. What then, makes this action worthwhile? How does the artist find self-fulfillment? What makes the artists tick?
The film makers Henrik Regel and Björn Birg dive deep into the universe of the trainwriters. Next to first class interviews, they received material, which has never been screened before. The film investigates background information to specific actions and historical material from the legendary
corner on the Friedrichstrasse. The place to meet for sprayers since the 90ies. The place where the legend of the Berlin Writerculture had its origins.
In this sense, UNLIKE U is not a normal Spray Painting Video, in which action after action and train after train get shown, rather the Video is a sympathetic portrait of a scene which has never been shown like this before.
This film writes the fascinating story of a culture, which usually aims to exist undercover, but exhibits all the characteristics of an art historical movement with all its spacial and periodic developments.
The film makers have worked on this documentation for over 7 years and have thus established a good relationship in the scene, which can be decribed as a 'closed party'.
Never the less the film makers never loose the required distance to the topic and demonstrate the flipside of the sprayer existence, one of social isolation, loss of reality and even suicide.
In this sense, UNLIKE U is not a normal Spray Painting Video, in which action after action and train after train get shown, rather the Video is a sympathetic portrait of a scene which has never been shown like this before.
This film writes the fascinating story of a culture, which usually aims to exist undercover, but exhibits all the characteristics of an art historical movement with all its spacial and periodic developments.
The film makers have worked on this documentation for over 7 years and have thus established a good relationship in the scene, which can be decribed as a 'closed party'.
Never the less the film makers never loose the required distance to the topic and demonstrate the flipside of the sprayer existence, one of social isolation, loss of reality and even suicide.
The constant fear of getting caught. The paranoia, which can grow into a full blown persecution complex, and how it leaves its traces in the lives of the sprayers is also documented. The world of underground train tracks and surveilled train stations is not only a criminally dangerous turf, but the
danger of being attracted and sucked into the hole of adrenaline, fear and a sworn in group is much greater. Therefor some of the protagonists and their art are actually lost. Gone forever.
The intensity with which these artists live their passion is fascinating, but the film also shows the radical determination which one needs to poses in order to lead this lifestyle.
@FileSonic.com:
Part 01 | Part 02 | Part 03
@FileServe.com:
Part 01 | Part 02 | Part 03
@BitShare.com:
Part 01 | Part 02 | Part 03