MEDYAİRONİK 13.05.2011 Alper Görmüş El Kaide’nin İstanbul eylemleri ‘Balyoz’ işi miydi
Usame bin Ladin’in öldürülmesi, El Kaide’nin nasıl bir örgüt olduğu meselesini bir kez daha gündeme taşıdı...
Çeşitli iddialar var.
Bunların en itibar edilenine göre, El Kaide merkezî olarak teşkilatlanmış bir örgütten ziyade, hücreleri dünyanın çeşitli ülkelerinde kendiliğinden oluşmuş bir “şebeke”dir;
bu hücreler, bulundukları ülkede El Kaide adına “İslamiyet düşmanı” hedeflere saldırmaktadırlar.
Bu yaklaşım geçerliyse, El Kaide hücrelerinin, bulundukları ülkelerde kimi örgütler tarafından taşeron olarak kullanılmaları pek mümkündür; ki bu da işin uzmanları tarafından sık sık dile getiriliyor.
Tesadüf işte; bin Ladin’in öldürülmesi, Etkileşim Yayınları’nın, benim Taraf’ta yayımlanan Ergenekon ve darbe yazılarımı kitaplaştırma teklifi nedeniyle eski yazılarıma göz attığım bir döneme denk geldi.
O yazılardan biri, bu çerçevede bana çok önemli göründü: 23 Mart 2010 tarihli yazıda açıkça, El Kaide’nin 15-20 Kasım 2003’teki İstanbul eylemlerinin (özellikle de 15 kasımdaki Sinagog bombalamalarının) Mart 2003’teki “Balyoz” darbe planının bir “artçısı” olma ihtimalini tartışmışım.
Doğrusu, söylemesi ayıp mı bilmiyorum ama, bu ihtimali temellendirme doğrultusunda hiç de yabana atılamayacak şeyler yazmışım.
Bugün, iç sesimin “o zaman o yazıya niye hiç kimse ilgi göstermemiş ki” mızıldanması eşliğinde, “MİT, 2003 bombalamalarında ‘Balyoz’u mu işaret etti” başlıklı o yazıyı özetlemek istiyorum.
Belki bu defa dikkati çeker...
Usame bin Ladin’in öldürülmesi, El Kaide’nin nasıl bir örgüt olduğu meselesini bir kez daha gündeme taşıdı...
Çeşitli iddialar var.
Bunların en itibar edilenine göre, El Kaide merkezî olarak teşkilatlanmış bir örgütten ziyade, hücreleri dünyanın çeşitli ülkelerinde kendiliğinden oluşmuş bir “şebeke”dir;
bu hücreler, bulundukları ülkede El Kaide adına “İslamiyet düşmanı” hedeflere saldırmaktadırlar.
Bu yaklaşım geçerliyse, El Kaide hücrelerinin, bulundukları ülkelerde kimi örgütler tarafından taşeron olarak kullanılmaları pek mümkündür; ki bu da işin uzmanları tarafından sık sık dile getiriliyor.
Tesadüf işte; bin Ladin’in öldürülmesi, Etkileşim Yayınları’nın, benim Taraf’ta yayımlanan Ergenekon ve darbe yazılarımı kitaplaştırma teklifi nedeniyle eski yazılarıma göz attığım bir döneme denk geldi.
O yazılardan biri, bu çerçevede bana çok önemli göründü: 23 Mart 2010 tarihli yazıda açıkça, El Kaide’nin 15-20 Kasım 2003’teki İstanbul eylemlerinin (özellikle de 15 kasımdaki Sinagog bombalamalarının) Mart 2003’teki “Balyoz” darbe planının bir “artçısı” olma ihtimalini tartışmışım.
Doğrusu, söylemesi ayıp mı bilmiyorum ama, bu ihtimali temellendirme doğrultusunda hiç de yabana atılamayacak şeyler yazmışım.
Bugün, iç sesimin “o zaman o yazıya niye hiç kimse ilgi göstermemiş ki” mızıldanması eşliğinde, “MİT, 2003 bombalamalarında ‘Balyoz’u mu işaret etti” başlıklı o yazıyı özetlemek istiyorum.
Belki bu defa dikkati çeker...
- El Kaide’nin İstanbul eylemleri ‘Balyoz’ işi miydi - 13.05.2011
- ‘Benim Kürt kardeşlerim’in asıl sorunu... - 10.05.2011
- Aynı MİT’çi: Dink’e ‘sus’, Dalan’a ‘kaç...’ - 06.05.2011
- Parlamenter Balbay’ın ‘sivil’ alerjisi - 03.05.2011
- Düzeltiyorum: Ergenekon çalışıyor, ama... - 29.04.2011
- Ergenekon çalışıyor! - 26.04.2011
- SD, MH, MÖ, ÖÖ... - 22.04.2011
- İlk ‘zenci’ Merkez Bankası Başkanı - 19.04.2011
- Haberal’ın ‘sağcılığı’ sorun, ‘darbeciliği’ değil - 15.04.2011
- Sivil itaatsizlik herkesi neden gerdi - 12.04.2011
- Diyarbakır ‘Tahrir’i geldi işte... - 08.04.2011
- 2003-2007’deki anti-misyoner kampanya - 05.04.2011
- Savunmalar mahkemeden çok kamuoyuna... - 01.04.2011
- Zekeriya Öz’e açık mektup - 29.03.2011
- Korkmuyorsunuz, nefret ediyorsunuz (4) - 25.03.2011