TÜRKİYE'NİN HALLERİ 13.05.2011 Murat Belge Hükümetin ‘MHP siyaseti’
Başbakan MHP’yi baraj altında bırakmak istiyor; bunu herkes yazıyor, söylüyor, herhalde doğrudur. Peki, bunu niçin istiyor? Gene bunu yazan ve söyleyenlerin yorumlarına göre, Meclis’te rahatça yeni anayasa yapacak bir çoğunluk sağlamak içinmiş bu.
Her konunun olduğu gibi bunun da bir hesabı kitabı olmalı. Ama bu sabah Mahmut Övür’ün yazdıklarına bakınca, bu hesabın o dediğim hesaba uymayabileceğine işaret eden bir başka “hesap” da gördüm. Neyse, hesap benim işim değil, aklım ermez. Bu konuya başka tarafından bakayım.
“MHP’yi barajın altına itme projesi,” diyelim, bu soyutlukta baktığımda, böyle bir projeyi onaylayabilirim. Çünkü ben küçük yaştan beri milliyetçi ideolojiden hazzetmedim, hele “Türk milliyetçiliği” olarak her gün karşıma çıkarılan şeyden her zaman rahatsız oldum. Bu “Türk milliyetçiliği” bir yandan tek bir ideoloji, bir yandan başka bazı ideolojilerle karışarak küçük farklılıklar gösteren biçimler alabiliyor; örneğin MHP ile BBP arasında ve onlarla Ortadoğu gazetesi arasında görece farklı nüanslar seçilebiliyor. Hepsine bir bütün olarak bakmak da mümkün tabii.
Başka birçok ülkede “aşırı” diye nitelenecek bir milliyetçilik biçiminin Türkiye’de “ana akım” olduğunu görüyoruz. Bunu şimdi geçerken belirteyim, ama bunun niçin ve nasıl böyle olduğunu başka yazılarda ele alacağım.
Başbakan MHP’yi baraj altında bırakmak istiyor; bunu herkes yazıyor, söylüyor, herhalde doğrudur. Peki, bunu niçin istiyor? Gene bunu yazan ve söyleyenlerin yorumlarına göre, Meclis’te rahatça yeni anayasa yapacak bir çoğunluk sağlamak içinmiş bu.
Her konunun olduğu gibi bunun da bir hesabı kitabı olmalı. Ama bu sabah Mahmut Övür’ün yazdıklarına bakınca, bu hesabın o dediğim hesaba uymayabileceğine işaret eden bir başka “hesap” da gördüm. Neyse, hesap benim işim değil, aklım ermez. Bu konuya başka tarafından bakayım.
“MHP’yi barajın altına itme projesi,” diyelim, bu soyutlukta baktığımda, böyle bir projeyi onaylayabilirim. Çünkü ben küçük yaştan beri milliyetçi ideolojiden hazzetmedim, hele “Türk milliyetçiliği” olarak her gün karşıma çıkarılan şeyden her zaman rahatsız oldum. Bu “Türk milliyetçiliği” bir yandan tek bir ideoloji, bir yandan başka bazı ideolojilerle karışarak küçük farklılıklar gösteren biçimler alabiliyor; örneğin MHP ile BBP arasında ve onlarla Ortadoğu gazetesi arasında görece farklı nüanslar seçilebiliyor. Hepsine bir bütün olarak bakmak da mümkün tabii.
Başka birçok ülkede “aşırı” diye nitelenecek bir milliyetçilik biçiminin Türkiye’de “ana akım” olduğunu görüyoruz. Bunu şimdi geçerken belirteyim, ama bunun niçin ve nasıl böyle olduğunu başka yazılarda ele alacağım.
- Hükümetin ‘MHP siyaseti’ - 13.05.2011
- Seçim öncesi Kürt politikası - 10.05.2011
- Bin Ladin - 08.05.2011
- Prag - 07.05.2011
- - - 03.05.2011
- Formalizm - 01.05.2011
- Edebiyat ve teyakkuz gereği - 30.04.2011
- Edebiyat sevgisi - 29.04.2011
- Leyla Zana’ya Nobel - 23.04.2011
- Bir varta atlattık –mı? - 22.04.2011
- Ya ‘İsviçreli kalmak’? - 19.04.2011
- AKPM’de celadet - 17.04.2011
- Neo-İncili Çavuş - 16.04.2011
- Altmışlarda sosyalizmle tanışmamız - 15.04.2011
- Barışın Mantığı - 12.04.2011