Amerika ve Pakistan
OKYANUS ötesi
WASHiNGTON 04 05 2011 çarşamba
Pazar gecesi, gözlerim yorgunluktan yarı kapalı halde kıran kırana bir buz hokeyi maçı seyrederken birden Başkan Barack Obama’nın Beyaz Saray’dan ani bir açıklama yapacağı haberi geldi. “Allah,” dedim kendi kendime “kesin biri öldü”. Başkan geceyarısına çok az bir vakit kala El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in Amerikan güçleri tarafından düzenlenen bir operasyonda ölü ele geçirildiğini söyledi.
Benim de kraliyet düğünü, Prens William, Prenses Catherine, kötü kalpli üvey anne Camilla (abartıyorum) derken peri masalı sarhoşluğumdan uyanmamın vakti gelmişti. Öncelikle Amerikan yönetiminden bu operasyona dair basına ve halka hiçbir bilgi sızmamış olmasını hem şaşkınlık hem takdirle karşıladım. Anlaşılan o ki, WikiLeaks korkusundan Obama kendi ekibine dahi bu olası operasyon hakkında tam bilgi vermemiş. Yani yönetim içinde Usame Bin Ladin’in yerini bilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Usame Bin Ladin’in öldürülüşü dünyadaki radikal terör tehdidini ortadan kaldırmıyor. Obama da bunun farkında. Ancak 10 yıldır izi sürülen ve bir türlü yakalanamayan bir terörist başının nihayet ve de Demokrat bir iktidar döneminde ele geçirilmiş olması bence sevindirici. Sevindirici çünkü Demokrat Parti’nin neredeyse tükenmek üzere olan yeniden seçim başarısı bu sayede tekrar ivme kazandı. Yani Obama gelecek yıl yapılacak Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi (ya da Çay Partili) rakibini yeniden alt edebilir. İkincisi, 11 Eylül 2001 saldırılarında sevdiklerini kaybedenler için Bin Ladin’in ölmüş olması zannederim ki bir çeşit huzur getirmiştir. Bundan sonrası için daha kanlı saldırılar yapılması olasılığı olsa bile. Üçüncüsü, Amerika gibi farklı etnik gruplardan oluşan bir ülkede birlik ve beraberlik hissi yaratan her gelişme topluma olumlu katkı sağlar.
Usame Bin Ladin’in yakalanmasının en büyük kredisi CIA’ye verilmeli. 11 Eylül, Irak savaşı, kitle imha silahları, ve daha birçok konuda açık açık rezil olan CIA nihayet beklediği fareyi tuttu. CIA Başkanı Leon Panetta’nın da yönetim aşamasında hiçbir askerî deneyimi olmadığı halde niye Savunma Bakanlığı’na getirildiği anlaşıldı.
Ancak bundan sonra neler olacak asıl önemlisi o.
Öncelikle El Kaide gibi bir örgüt sürüngen canlılar gibi bir tarafı kesilse de yaşamını sürdürmeye devam edecek. Bin Ladin’in yerini alacak birileri bulunacaktır elbette. Üstelik Batı’nın mağarada yaşıyor diye küçümsediği Bin Ladin eminin arkada kendinden sonra uygulanmak üzere bir plan bırakmıştır. Nereden bakarsak bakalım mühendislik okumuş ve hayatının büyük bölümünü refah içinde geçirmiş bir adam olan Bin Ladin, mağarada yaşayan Fred Çakmaktaş değildi. Amerikalı yetkililer dahi Bin Ladin’in bazı alanlarda kullandığı teknolojinin kendilerininkinden daha üstün olduğunu kabul ediyor. Yani Amerika sadece başı türbanlı, ayağı şalvarlı bir radikal dinci ile karşı karşıya değildi. Bence Bin Ladin’in yaptığı en büyük hata geçen yaz aylarından itibaren biraz rahata alışıp, Pakistan’a fazla güvenip arkasını kollamamak oldu.
Bin Ladin’in Pakistan’da emekli paşaların oturduğu bir kentte kendine kale yaptırmış olması da çok ilginç. Zaten gergin olan Amerika-Pakistan ilişkileri bu olaydan sonra koptu desek yanlış olmaz. Birincisi Pakistan’ın “Haberimiz vardı. Operasyon bizim istihbaratımız yardımıyla gerçekleşti” açıklaması yalan. Amerika bu operasyona Pakistan’ı ne önce ne de sonra karıştırdı. Çünkü Pakistanlı yetkililerin bir şekilde bu bilgiyi Bin Ladin’e uçuracaklarından emindi Amerika.
“İslamabad’a o kadar yakın olduğundan haberimiz yoktu” diyen Pakistanlılar da yalan söylüyor. Bin Ladin’i açıkça korudu Pakistan. Bu arada olan mağara mağara Bin Ladin arayacağım derken telef olan Amerikan askerlerine ve Afganistan ve Pakistan’ın masum aşiret halkına oldu. Çünkü her hava saldırısı onlarca sivilin canını aldı. Ve de Pakistan buna seyirci kaldı.
Amerika ve Pakistan ilişkilerini bundan sonra nasıl bir seyir izleyecek çok merak ediyorum. Özellikle de Pakistan bölgede nükleer güce sahip ülkeler arasında yer alırken.
Diğer Evrim Bunn Makaleleri:
Amerika ve Pakistan - 04.05.2011
Obama yine yaranamadı - 26.04.2011
Obama’nın Ev’deki savaşı - 12.04.2011
Kaddafi düşmezse? - 29.03.2011
Deprem ve Savaş - 15.03.2011
Temkinli Obama - 08.03.2011
Halkların İsyanı ve ABD - 22.02.2011
Mısır ve Amerika - 15.02.2011
Ortadoğu’da değişim - 01.02.2011
Ye kürküm ye! - 25.01.2011
Suikast deliliği - 18.01.2011
2010’a bakış ve Anayasa - 11.01.2011
Guantanamo - 28.12.2010
Son dakika çelmesi - 21.12.2010
Zarif kadınlar - 14.12.2010
www.taraf.com.tr
