çatalburun tarsus kıtmir ashâb-ı kehf
(22)
(İnsanların kimi:)
"Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir"
diyecekler; yine:
"Beş kişidir; altıncıları köpekleridir" diyecekler.
(Bunlar)
bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir.
(Kimileri de:) "Onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler.
De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir.
Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır.
Öyle ise Ashâb-ı Kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir
münakaşaya girişme ve onlar hakkında
(ileri geri konuşan)
kimselerin hiçbirinden malumat isteme.
http://www.zshare.net/download/9380932045f4fe20/
sûre Al-Kahf 1 to 110 verses ayed
(12) Sonra da iki guruptan (Ashâb-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.
(14) Onların kalplerini metîn kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.
(23) Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.
(36) "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki, (orada) bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum."
(110) De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlâh'ınızın, sadece bir İlâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın..
(22)
(İnsanların kimi:)
"Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir"
diyecekler; yine:
"Beş kişidir; altıncıları köpekleridir" diyecekler.
(Bunlar)
bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir.
(Kimileri de:) "Onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler.
De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir.
Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır.
Öyle ise Ashâb-ı Kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir
münakaşaya girişme ve onlar hakkında
(ileri geri konuşan)
kimselerin hiçbirinden malumat isteme.
http://www.zshare.net/download/9380932045f4fe20/
sûre Al-Kahf 1 to 110 verses ayed
(12) Sonra da iki guruptan (Ashâb-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.
(14) Onların kalplerini metîn kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.
(23) Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.
(36) "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki, (orada) bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum."
(110) De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlâh'ınızın, sadece bir İlâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın..