Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz. MarmaraYenikapı Ahsarla #etiket

18 Nisan 2013 Perşembe

Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Heyeti üyeleri Erdem, Özgen ve Ünsal Nusaybin'de barış güvercinleriyle karşılandı 18 Nisan 2013 MARDİN

Barış güvercinleriyle karşılandılar

18 Nisan 2013 MARDİN

 

Âkil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi  Heyeti üyeleri Erdem, Özgen ve Ünsal Nusaybin'de barış güvercinleriyle karşılandı.

 





Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Heyeti üyelerinden Fazıl Hüsnü Erdem, Lami Özgen ve Ahmet Faruk Ünsal Nusaybin'de halkın çözüm sürecine ilişkin görüşlerini dinledi.

Mitanni Kültür Merkezi'ne gelen heyet üyeleri bahçede uçurulan barış güvercinleriyle karşılandı. Toplantıda konuşan Ahmet Faruk Ünsal, özellikle son 30 yılda acının en büyük bedelini ödeyen coğrafyada bulunduklarını belirtti.

Süreçle Türkiye genelinde 63 kişinin bölgelere dağıldığını, barış iradesinin ortaya çıkmasıyla barışa dönük desteği ve talebi toplamak için  Türkiye sathına yayıldıklarını kaydeden Ünsal, önce Diyarbakır'da iki gündür de Mardin ve ilçelerinde programlar düzenlediklerini ifade etti.
Ünsal, şunları söyledi:

"Türkiye'nin kuruluşundan bu yana getirdiği problemler, bölgemizde bir çatışma hali de yaşandığını ve bu çatışmada 40 binden fazla insanımızın hayatına mal olan, gençlerimizin dağlara çıkmasına, bir kısmının yurt dışına gitmesine, toplumlar arasında, halklar arasında gönül kırgınlıklarının oluşmasına, kardeşlerimizin binlercesinin cezaevine girmesi gibi talihsiz, acı bir süreç yaşadık. 

 

Son 3 aydır 4 aydır herhangi bir tabut ve cenazeyle karşılaşmamış olmamız barışın ne kadar önemli, kıymetli bir şey olduğunu hepimize tüm Türkiye'ye ve tüm dünyaya gösteren çok önemli bir gelişme oldu."

Sürecin ve silahların susmasının kalıcı hale gelebilmesinin, barış koşullarının iyi sağlanmasından, eşitlik ve adalet duygusunun iyi tatbik edilmesinden geçtiğini ifade eden Ünsal, "Biz süreci sadece silahların susması olarak değil barışın kalıcı olması için silahların susmasından sonra yapılacak işlerin de mütalaası olarak görüyoruz" dedi.

Yeni anayasaya da değinen Ünsal, "Bu topraklarda yaşayan herkesin hangi dili konuşuyorsa konuşsun, hangi inanca mensup olursa olsun kendisini bu devletin özgür ve eşit bireyi olarak hissedebileceği bir anayasa yapabilirsek o zaman bin yıldır buralarda kardeşçe yaşamamızın bir benzerini bundan sonrada inşallah devam ettirmiş olacağız" diye konuştu.

Heyet üyeleri daha sonra, toplantıya katılan belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları ile siyasi partilerin temsilcileri, Barış Anneleri İnisiyatifi ve vatandaşların görüş ve isteklerini dinledi.

Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti Başkanı Can Paker, "Bugün barış sürecinin arkasında olan devlet sizleri daha önce kandıran devlet değil, başka bir devlet" dedi.

Kentteki temaslarının ardından Yüksekova ilçesine geçen Heyet Başkanı Can Paker, heyet üyeleri Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker, Sibel Eraslan, Mahmut Arslan, Mehmet Uçum ve Ayhan Ogan, ilçe merkezindeki Avaşin Parkı konferans salonunda halk toplantısı yaptı.

Toplantıya büyük ilgi gösteren vatandaşlar, heyet üyelerine terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması, koruculuk sistemi ile yollardaki askeri kontrol noktalarının kaldırılması ve ana dilde eğitimin anayasal güvence altına alınması yönündeki taleplerini iletti.

Can Paker, toplantıda yaptığı konuşmada, bölgedeki herkesin büyük bir heyecanla barışı istediğini ancak bazı kaygılarının olduğunu gördüklerini ifade ederek, "Devletin yaptığı kötü davranışlardan dolayı ciddi şüpheler var. Bugün barış sürecinin arkasında olan devlet, sizleri daha önce kandıran devlet değil, başka bir devlet. Devlet değişti. Türk toplumu değiştiği için devlet değişti" diye konuştu.

"Annelerin ağlamasını istemiyoruz"

Artık Türkiye'de annelerin ağlamasını istemediklerini belirten Nesrin Özek de barış söylemlerine rağmen savaş uçakları ve panzerlerin sesinden uyuyamadıklarını ve yıllardır devam eden çatışmalı süreçte bir çocuğunu kaybetmenin acısını yaşadığını dile getirerek şöyle konuştu:

"Artık dünya cennet de olsa benim için zindandır ama her şeye rağmen barış diyorum. Türk annelere, Kılıçdaroğlu'na, Bahçeli'ye sesleniyorum. Artık çiçeklerimizi koparmasınlar. Benim çocuğum 18 yaşındaydı. Vicdanı olan herkes elini taşın altına koysun bu ateşe bir su serpsin. Annelere sabır diliyorum. Konuştuklarımızı mutlaka Ankara'ya iletin."

İki oğlunu savaşa kurban verdiğini ileten Naciye İke ise Türkiye'de akan kanın durması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini bildirdi. Toplantıya katılan diğer vatandaşlar da özellikle koruculuğun kaldırılması, haklarının anayasal güvence altına alınması taleplerini iletti.


Talepleri not alan heyet üyeleri, bunların gerekli yerlere iletileceğinden kimsenin kuşku duymaması gerektiğini kaydetti.





Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz.