"duvarları yıkarız"
"O duvar O duvarınız Vııızz gelir Bize Vııızzzz." Nâzım Hîkmet Ran (NHR)
"duyan da okur; duymak için kör olmak mı lâzım?" "kör olmada gör beni"
"Robin hood bugün yaşasaydı medyadaki tekelleşmeyi bir numaralı düşman olarak görürdü" 15 05 2010 cannes film festivali Russel Crowe
"aslında robin hood yok cesur yürek var Robin Hood does not actually have a brave heart" Mel Gibson 07 01 2011 cuma
azsonra.blogspot.com
28 Nisan 2013 Pazar
Sosyal sorumluluk Ramazan’da gıda paketi dağıtmakla olmaz Başbakan Recep Tâyyib Erdoğan AA TARAF 28 04 2013 Cumartesi
Ramazan’da paketle olmaz Başbakan Recep Tâyyib Erdoğan AA TARAF 28 04 2013 Cumartesi
Ramazan’da paketle olmaz.
Başbakan MÜSİAD Genel Kurulu’nda işadamlarına
“Sosyal sorumluluk Ramazan’da gıda paketi dağıtmakla olmaz.
Doğu’ya, Güneydoğu’ya yatırım yapın”
dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 22. Müstakil Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu’nun açılışında yaptığı konuşmada işadamlarına sosyal sorumluluk dersi verdi.
Erdoğan, MÜSİAD üyesi işadamlarına
“Sosyal sorumluluk sadece Ramazan aylarında gıda paketi dağıtmakla olmaz”
dedi.
“Sosyal sorumluluk dediğimiz vazifeyi, daha samimi, daha kararlı, daha kapsamlı şekilde 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını her köşesine ulaştırmak zorundayız”
diyen Başbakan, şunları söyledi:
“Sosyal sorumluluk sadece 3-5 öğrenciye burs vermekten ibaret olamaz.
Artık, yoksullukla işsizlikle mücadelede, dayanışma ve paylaşma mücadelesinde, daha geniş bir perspektifle daha kapsamlı, daha kalıcı çalışmalara yönelmek zorundayız.
Burada MÜSİAD’ı, TUSKON’u, TÜMSİAD’ı, ASKON’u, TÜSİAD’ı ile hep birlikte
bu ülkede, Güneydoğu’ya, Doğu’ya artık işverenin yatırımlarını yapması
gerekir.
Bunlar yapıldığı andan itibaren bakacaksınız, bu çözüm süreci
meyvelerini vermeye başlayacak.“
Demokrasiye krediyle engel
BAŞBAKAN MÜSİAD’daki konuşmasında
‘bir kısım’
sermaye eleştirisi de yaptı. Erdoğan,
“Normal şartlarda sermaye, demokrasinin yanında durur”
dedi.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Ama bizde maalesef, bir kısım sermaye, çoğu zaman tam tersi istikamette konumlanmıştır.
Bu tavrının da karşılığını krediler yoluyla tekelleşme yoluyla fazlasıyla almıştır.
Ne yazık ki, herhangi bir mesele karşısında, ülkesini, milletini, devletini değil, en önce kendisini, en önce kendi çıkarlarını, en önce kendi cebini ve kasasını düşünen ‘nicelerine’ şahidiz.
Her zaman, demokrasinin değil, statükonun, müdahalelerin yanında durduklarını görürsünüz bu tiplerin.
Özgürlüklerin değil, kısıtlamaların yanında durduklarını görürsünüz.
Serbest piyasanın değil, dünya ile entegrasyonun değil, tekelleşmenin, içe kapanmanın taraftarı olduklarını görürsünüz.”