Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz. MarmaraYenikapı Ahsarla #etiket

7 Mayıs 2013 Salı

07 Mayıs 2013 LONDRA Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İsrail'le görüşmelere ilişkin, "Özür, tazminat ve ambargonun kaldırılması, şehitlerimizin kanlarının karşılığı değildir"

Özür şehitlerimizin kanlarının karşılığı değil

07 Mayıs 2013 LONDRA

 

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İsrail'le görüşmelere ilişkin, 

"Özür, tazminat ve ambargonun kaldırılması, 

 

şehitlerimizin kanlarının karşılığı değildir" 

 dedi.






İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen 

Uluslararası Somali Konferansı'na katılan 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 

temaslarının sonunda Türkiye'nin Londra 

Büyükelçiliği rezidansında basın toplantısı düzenledi.

İsrail'le görüşmeler konusunda, 

"Üçüncü tur görüşmeler bekleniyor mu?" 

sorusuna karşılık Davutoğlu, 

 

"İkinci tur görüşmeler dün yapıldı. Ben de 

buradan Müsteşarımız Sayın Sinirlioğlu ile görüştüm. 

 

Üçüncü bir tur yapılmasına ihtiyaç kalıp 

kalmayacağını Ankara'ya dönünce 

değerlendireceğiz ama temel ilkeler noktasında 

bir mutabakat sağlandığını görüyoruz. 

 

Bundan sonra atılacak adımlarla ilgili kamuoyumuzu bilgilendireceğiz"

 

 diye konuştu.

Davutoğlu, konuya ilişkin birçok değişik 

spekülasyonun yapıldığını dile getirerek, şöyle 

devam etti:


"Özür ve tazminat ve ambargonun 

kaldırılması, her biri insan olarak ve vatandaş 

olarak bizim için büyük değer ifade eden 

şehitlerimizin kanlarının karşılığı değildir. 

Bunu değişik vesilelerle gündeme getirenler olduğunu görüyoruz. 

 

Hiçbir şey onların bir damla kanının dahi hakkını ödeyemez. Bunu 

herkesin bilmesi gerekir. Bizim de bu bilinç 

içerisinde davrandığımızı herkesin göz önüne alması gerekir."

"Elde edilen kazanımları esas almak gerekir"

Ambargonun kaldırılmasının ise Türkiye'nin 

hep takip ettiği bir mesele olduğunu belirten 

Davutoğlu, şunları söyledi:

"Sayın Başbakanımızın Netanyahu ile yaptığı 

 

görüşmede de öncelikli ve ayrıcalıklı olarak 

 

üzerinde durulmuş bir konudur. 

 

Nihayet bu şehitlerimiz oraya şahsi bir emel 

 

için gidiyor değillerdi. 

 

Oraya gidiş sebepleri, yüksek bir 

insani gaye ve idealle yardım iletmekti. 

 

Bu 

yardımların bunlar sonra daha sağlıklı 

iletilmesi için ne yapılması gerekiyorsa Türkiye 

bunu yapmaya kararlıdır. 

Miktar ne olursa 

olsun, önemli olan Türkiye Cumhuriyeti 

vatandaşlarının hukuklarının korunmasıdır. 

Bu tür spekülasyonlardan uzak olmak ve 

Türkiye'nin öncelikle haklı davada elde ettiği 

kazanımları esas almak gerekir."

"Kırmızı çizgimiz insan canıdır"
Davutoğlu, Suriye'de olası kimyasal silah 

 

kullanımına ilişkin bir soru üzerine, BM 

 

Bağımsız Araştırma Komisyonu üyesi olduğu 

 

belirtilen bir kişiye atıfla kimyasal silah 

 

kullanımının muhalifler tarafından 

 

gerçekleştirildiği bilgisinin kamuoyunda ciddi 

 

bir bilgi kirlenmesine yol açtığını vurguladı. 

 

Londra'da bugün görüştüğü BM yetkililerinin 

 

bunun doğru olmadığını teyit ettiklerini 

belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Kimyasal silah bir insanlık suçudur. Kim ve 

 

nerede kullanırsa kullansın insanlık suçu 

 

işlemiş olur. 

 Şu anda da herkes biliyor ki 

 

kimyasal silah stokuna sahip olan ülkeler 

 

bellidir. Bir tanesi de maalesef Suriye rejimidir. 

 

Suriye rejimi, keskin nişancılarla top ve tank 

 

atışlarıyla uçaklarla Scud füzeleriyle 

 

katledemediği halkı, bu tür silahlar kullanarak 

 

da katletme yoluna gidebilir. 

 

Zaten Banyas'ta iki gün önce ortaya çıkan katliam görüntüleri, etnik kıyım görüntüleri açıktır. 


Biz, bu iddiaların takipçisi olacağız. 

 

BM 

 

nezdinde ve Kimyasal Silahları Önleme Örgütü 

 

çerçevesinde takipçisi olacağız.

 

 

 Bu konuda birkaç Suriyelide bunun izleri, 

 

bulguları olduğu düşüncesiyle Türkiye'de bir 

 

araştırma yürütülüyordu.

 Bu araştırma halen yürüyor, bir neticeye 

 

ulaşıldığında da dünya kamuoyuyla 

paylaşılacaktır. 

 

Ama bu konuda Suriye rejiminin takındığı 

 

tutum, bir insanlık suçu mahiyeti taşır.

 

 Kimyasal silahların kullanılmaması 

durumunda işlenen diğer suçları da kimse 

mazur gösteremez. 

 

Bizim Türkiye olarak kırmızı çizgimiz insan 

 

canıdır, adalettir, hukuktur. 

 

Kimyasal silah da bunları tehdit ettiği için bu 

 

kırmızı çizginin içine girer ama onun dışında da

 

 bütün etnik kıyım suçları bizim için kırmızı çizgidir."

 

Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz.