"duvarları yıkarız"
"O duvar O duvarınız Vııızz gelir Bize Vııızzzz." Nâzım Hîkmet Ran (NHR)
"duyan da okur; duymak için kör olmak mı lâzım?" "kör olmada gör beni"
"Robin hood bugün yaşasaydı medyadaki tekelleşmeyi bir numaralı düşman olarak görürdü" 15 05 2010 cannes film festivali Russel Crowe
"aslında robin hood yok cesur yürek var Robin Hood does not actually have a brave heart" Mel Gibson 07 01 2011 cuma
azsonra.blogspot.com
İsrail'in
Gazze'ye yönelik saldırıları sırasında yaralanan onlarca Filistinli,
kapalı kapılar ardında ailevi ilişkilerinde meydana gelen sorunlarla
mücadele ediyor
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının bilançolara yansıyan yönünün
yanı sıra ailevi ilişkilerde meydana getirdiği ve sadece kapalı kapılar
arkasında yaşanan sıkıntılara da sebep olduğu belirtildi.
İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'da başlattığı ve yaklaşık iki ay süren
saldırılarında aldıkları yaranın tesiriyle yüzlerce ailenin geleceği
etkilendi, onlarca kadın sakat kalan eşlerinin bozulan psikolojileri
karşısında çaresiz durumda kalıyor.
Gazzeli yirmili yaşlardaki Selva Ahmed, İsrail
saldırıları sırasında eşinin aldığı yaranın tesiriyle belinden
aşağısını kaybettiğini ifade ederek, "Eşim, tekerlikli sandalyeye mahkum
olduktan sonra çok değişti. Çok değil bundan 3 ay önce evlilik
yıldönümümüzü kutlamıştık. Şimdi ise neredeyse her gün sinir krizleri
geçiriyor" dedi.
Eşinin belden
aşağısını kaybetmesiyle hayatlarının felç olduğunu dile getiren Ahmed,
"Eşim artık hiç bir sorumluluğunu yerine getiremiyor. Sinir
krizleri geçirdiği zaman önüne çıkan her şeyi kırıp döküyor" diye
konuştu.
"Eşim bir yabancı gibi"
Bir
diğer Gazzeli Ummu Ahmed (35) ise eşinin saldırılarda aldığı yara
nedeniyle artık hareket edemediğini dile getirerek, "Ebu Ahmed, evde eş
ve baba konumundayken şimdi bir yabancı oldu" ifadesini kullandı.
İsrail saldırılarının hayatlarının tümüyle olumsuz etkilediğine dikkati çeken Ummu Ahmed, sözlerine şöyle devam etti:
"İsrail
saldırıları sadece erkekleri sakat bırakmadı aynı zamanda evlerimize
keder tohumları ekti. Eşim sanki bizimle değil de sadece ben ve
çocuklarım birlikte yaşıyoruz."
"Evimiz sonbahara döndü"
Öte yandan Gazzeli Muhammed Nuri (29), eşinin saldırılar sırasında
yaralandığını dile getirerek, "Bu konudaki sıkıntılarımızı kapalı
kapılar ardından sessiz bir şekilde yaşıyoruz. Evimiz sonbahara döndü.
Artık yeni bir çocuğumuz olmayacak" diye konuştu.
Filistinli
Meha Suheyli (25), saldırılarda sakatlanan eşinin sinir krizleri
geçirdiğini, ara sıra evden çığlıklarının yükseldiğini belirterek,
"Sakin olduğu zamanlarda ise cansız bir bedenden farkı yok" dedi.
Gazze'deki Ortopedi Merkezi Müdürü Hazm eş-Şeva, organ kaybı yaşamanın
zorluğuna işaret ederek, "Halihazırda belden aşağısını kaybeden 200 kişi
için protez ekipmanı hazırlıyoruz. Ancak bu protezleri edinseler bile
aile hayatları eskisi gibi olamaz. Bu da ailelerde sorunlara yol açıp,
hayatlarını cehenneme çevirebilir" ifadelerine yer verdi.
"Engelden doğan öfke, engellilikten daha tehlikeli"
Gazze
Toplum Ruh Sağlığı Programı'nda çalışan Psikolog Semir Zakut ise
sakatlıktan hasıl olan "öfke"nin, engelli olmaktan daha tehlikeli
olduğunu dile getirdi.
Gazze'de engelli olanların
yaşadıkları psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle kapalı kapılar arkasında
onlarca kişinin acı çektiğini belirten Zakut, sözlerine şöyle devam
etti:
"İsrail
saldırılarının arkasında bıraktığı yıkımlar gün be gün ortaya çıkıyor.
Bu yıkımların ardından psikolojik rahatsızlıklara düçar olan hastaların
hepsi de doktor koltuğuna oturmak istemiyor, sıkıntıları kendi başlarına
yaşamayı tercih ediyor. Saldırılar sonrası ailevi hayatları zarar gören
erkekler ise tedrici olarak sosyal hayattan da elini eteğini çekmeye
başlıyor."
"Engelli olduktan sonra erkeklerin yaşadığı psikolojik travmalar sinir krizlerine dönüşebilir"
Zakut, engelli olduktan sonra erkeklerin yaşadığı psikolojik
travmaların sinir ve öfke nöbetlerine dönüşebileceğini kaydederek, "Bir
anda her şeyini kaybedenleri yaşayacağı bunalımından hasıl olacak
patlamalar da eşi ve çocuklarına yönelik oluyor. Eşler arasında yaşanan
bu sorunlar boşanma ya da anlaşılamaz toplumsal sorunlarla
sonuçlanabiliyor. Bu tür hastaların bilişsel davranışçı terapiye
ihtiyacı var" diye konuştu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü
Dr. Eşref el-Kudra, savaşın ardından bıraktığı bilançonun ancak aylar
sonra netleşebileceğini ifade ederek, "Bazı yaralılar tedavi için yurt
dışına gitti. İsrail
saldırılarında yaralananlardan kaç kişinin kalıcı sakatlığa maruz
kaldığı ya da ailevi yaşantısında sorunlar yaşadığını ifade eden net
rakamlar verilmesi an itibariyle zor. Bu tür istatistikler için titiz
çalışmalar yapılması gerekiyor" dedi.
İsrail'in Gazze'ye son
saldırılarının vahşi ve zalimce olduğunu belirten Kudra, "Yüzlerce
Filistinli tekerlikli sandalyeye mahkum edildi veya kalıcı
sakatlığa mahkum oldu" diye konuştu.
Gazze'de Sağlık ve Sosyal İşler bakanlıklarıyla koordineli şekilde çalışan Engelliler Federasyonu Başkanı Avni Matar ise İsrail
saldırılarında yaralananların yüzde 40'ından fazlasında görsel, işitsel
engellilik ya da hareket yoksunluğu meydanda geldiğini belirtti.
Matar, saldırılarda aldığı yaralar neticesinde sakatlanan ya da kısmi
felç geçirenlerin rehabilitasyon ve psikolojik tedaviye ihtiyacı
olduğunu kaydetti.
İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'da başlattığı 51
gün süren saldırılarında 2 bin 166 kişi hayatını kaybetti, 11 binden
fazla kişi de yaralandı. Saldırılarda 17 bin 200 ev, 73 cami ve 24 okul
tamamen yıkıldı, binlerce bina hasar gördü.