Fransa senatosu Filistin tasarısını kabul etti 11 Aralık 2014 PARİS

Fransa senatosu Filistin tasarısını kabul etti.

  11 Aralık 2014 PARİS

 

Fransa'da senato, Filistin'in devlet olarak tanınmasını hükümetten talep eden karar tasarısını kabul etti.

Genel kurulda bu sabah yapılan tartışmanın ardından düzenlenen oylamada, 153 ‘’evet’’ 146  ‘’hayır’’ oyu çıktı.

Görüşmelerde hükümet adına söz alan Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakan Harlem Desir, tasarıya karşı çıkmadı ancak hükümetin Filistin’i tanıyacağı zaman konusunda bir takvim vermekten kaçındı.

Barış görüşmelerinin vakit geçirilmeden başlatılmasını istediklerini belirten Desir, Fransa’nın barış içinde yaşayacak iki devletli çözümden yana olduğunu söyledi.

Fransa’nın görüşmelerin belirli bir takvim çerçevesinde başlaması için iki tarafa da baskı yaptığını belirten Desir, ülkesinin taraflara görüşmelerin başlaması için gerekli desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti.    

Senatodaki girişimin öncülerinden Sosyalist Didier Guillaume, genel kuruldaki konuşmada tasarının kabulünün barış görüşmelerin tekrar başlamasına katkı sağlayacağını söyledi. Ortadoğu’da giderek artan gerilime dikkati çeken Fransız senatör, ‘’tasarının kabulünün Ortadoğu’da giderek artan fanatizme karşı bir mesaj niteliği taşıyacağını’’ ifade etti.    

Senatör Esther Benbasse, oylama öncesi, üyesi olduğu Çevreci ve Yeşil Parti üyelerinin tamamının ‘’barışa katkı sağlayacağı’’ için karar tasarısına destek vereceğini söyledi.

Tasarıya karşı çıkan ana muhalefetteki Halk Hareketi Birliği (UMP) senatörü Roger Karaoutchi, Filistin’i tanıma konusunda son kararı cumhurbaşkanının vereceğini belirterek, bu konuda senato veya meclisin değil iktidarın gerekli sorumluluğu alması gerektiğini söyledi. Grup olarak ‘’hayır’’ oyu vereceklerini söyleyen Fransız senatör, ’’Filistin’i tanımanın veya tanımamanın olumlu veya olumsuz yönlerini hükümet temsilcileri gelip burada bize anlatsın’’ ifadesini kullandı.

Tasarının oylaması öncesinde yapılan tartışmalarda ‘’evet’’ oyu kullanacağını söyleyen senatörler, Filistin’in tanınmasının barış görüşmelerinin tekrar başlaması için İsrail üzerinde baskı yapacağını savunurken, karşıt oy kullananlar, barış müzakerelerinin sonunda Filistin’in tanınmasının daha doğru olacağı görüşünü dile getirdi.

Senatonun bugün kabul ettiği karar tasarısı bağlayıcı olmamakla birlikte, hükümete baskı yapılması açısından sembolik bir özelliği bulunuyor.  

Senatodan önce, Sosyalist milletvekillerinin aynı yönde getirdiği bir karar tasarısı geçen hafta mecliste açık farkla kabul edilmişti. Meclis genel kurulundaki oylamada tasarı, 151'e karşı 339 "evet" oyuyla kabul edilmişti.

Avrupa Parlamentosu (AP) da geçen ay Strasbourg'da yapılan oturumunda, Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin tasarıyı görüşmüştü. Tasarının AP Genel Kurulu'nun bu ayki oturumlarında oylanması bekleniyor. 

Filistin'in devlet olarak tanınmasına yönelik girişimler son dönemde Avrupa ülkelerinde artış gösterdi. İsveç'in ekim ayında Filistin'i bağımsız devlet olarak tanıma kararının yanı sıra İrlanda ve İngiltere parlamentoları bu yönde bağlayıcılığı olmayan kararlar almıştı. İspanya'da parlamento, hükümetin Filistin'in tanımasına yönelik tavsiye kararı alırken, Hollanda’da da iktidar ortağı İşçi Partisi, Filistin'in tanınması konusunun mecliste tartışılmasını istemişti. 

Bugüne kadar 193 ülkeden 135'i Filistin'i devlet olarak tanıdı. 

"Fransız hükümeti Filistin'i 1-2 yılda tanıyabilir"

Öte yandan, Fransa'da Yeşiller Senatörü Esther Benbassa, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Soruları Türkçe yanıtlayan İstanbul doğumlu Yahudi Senatör Benbassa, parlamento ve senatonun Filistin'i devlet olarak kabul etmesinin ardından hükümetin de er ya da geç Filistin'i tanıyacağını düşündüğünü söyledi.

Benbassa, senatodaki oylamanın da sembolik olduğunun altını çizerek "Evet parlamentodaki gibi senatodaki oylama da sembolikti. Ama semboller siyasette çok önemlidir. Bana kalırsa hükümet de Filistin'i 1-2 yıl içinde bir devlet olarak tanıyacak" ifadesini kullandı.

Karar tasarısının ilk kez kendisi tarafından senatoda gündeme getirildiğinin altını çizen Benbassa, bu sürecin oldukça zor olduğunu ama sonucunda senatörlerle fikir alışverişinde bulunarak tasarının son halini hep beraber oluşturduklarını söyledi. 

Benbassa, Genel Kurul'da Hamas'ın "terör örgütü" olduğu yönündeki eleştirilere katılmadığını dile getirerek Hamas'ın artık masaya oturması gerektiğini kaydetti. "El Fetih'e en başta terör örgütü demişlerdi ama o İsrail'i tanıdı. Hamas'ın bir gün İsrail'le masaya oturacağını düşünüyorum. Bu sadece aynı masa etrafında çözülecek bir sorun" diyen Benbassa, Filistin-İsrail sorununda tek çözümün de bu olduğunun altını çizdi.

"Kabul hükümete mesajdır"

Tasarının yazarı sosyalist Senatör Gilbert Roger de hükümetin Fransa'nın Filistin konusundaki kararlılığını artık gördüğünü kaydetti.

Senatör Roger, önce parlamentoda ardından da senatoda oylanan Filistin tasarısıyla ilgili şunları söyledi:

"Parlamento ve senatonun tasarıyı kabul etmesi bence hükümete mesajdır. Oylamaların sembolik olmasının önemi yok. Önemli olan hükümet oradaki kararlılığı gördü ve çok büyük bir şey. Hükümetin ne zaman Filistin'i tanıyacağı konusunda bir şey söyleyemiyorum. Elbette bugünden yarına olacak bir iş değil, zaman alacak." 

Bu aşamadan sonra Fransa'ya daha çok iş düştüğünü vurgulayan Roger, Filistin ve İsrail'in masada yalnız bırakılmaması gerektiğine dikkati çekti. Roger, hükümetten ziyade uluslararası toplumun artık ne yapacağına yoğunlaşılmasının önemli olduğunu vurgulayarak Fransa'nın arabuluculuk rolü üstlenerek taraflar arasında uzlaşma sağlayabileceğini söyledi.

Sosyalist senatör, arabuluculuk konusunda Fransa'nın tarihine işaret ederek "İsrail ve Filistin'i masada yalnız bırakamayız. Bundan sonra uluslararası toplumun bilhassa Fransa'nın bu süreçte aktif rol oynaması gerekiyor. Devrimlerle dolu tarihimizi bakılınca bu arabuluculuk görevini Fransa'nın üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Roger, Filistin’in yasa dışı yerleşimlerden sorumlu Bakanı Ziyad Ebu Ayn’ın, İsrail güçlerinin Yahudi yerleşim birimlerini protesto eden Filistinli gruba müdahalesi sırasında ölümünden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. Roger, "İşte bu üzücü olay İsrail ve Filistin'in yalnız bırakılmaması gerektiğinin kanıtıdır. Çözüm için artık dünyanın hareket geçmesi gerekli" diye konuştu.