Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz. MarmaraYenikapı Ahsarla #etiket

16 Aralık 2014 Salı

Türkiye artık Batı müttefiki olarak görülebilir mi? İngiliz Guardian gazetesinde yer alan Simon Tisdall imzalı analizde

Türkiye artık Batı müttefiki olarak görülebilir mi? İngiliz Guardian gazetesinde yer alan Simon Tisdall imzalı analizde

İngiliz Guardian gazetesinde yer alan Simon Tisdall imzalı analizde, Türkiye'nin izlediği iç ve dış politikaların Batı ilkeleri ve çıkarlarından uzaklaştığı savunuldu: "Erdoğan'ın son darbesi, AB ve ABD için daha büyük ve garip bir soruyu ortaya çıkardı: Erdoğan yönetimi altındaki Türkiye güvenilir, demokratik bir Batı müttefiki olarak görülebilir mi?".

"Dünya 5'ten Büyük."

 

Türkiye’nin iç ve dış politikasına yönelik sert eleştiriler de içeren BBC Türkçe'nin aktardığı yazı, “Recep Tayyip Erdoğan'ın paranoya siyaseti çirkin bir safhaya daha girdi. Aralarında gazetecilerin, medya çalışanlarının, eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 30'dan fazla kişi gözaltına alındı” ifadesiyle başlıyor ve 14 Aralık Operasyonu kapsamında gözaltına alınan kişilere yöneltilen suçlamalar için 'dayanaksız komplo iddiaları' deniyor.

"İstanbul'da operasyon emrini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği konusunda kimsenin şüphesi yok" denen yazı şöyle devam ediyor:


 

"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bu son darbesi Avrupa Birliği (AB) ve ABD için daha büyük ve garip bir soruyu ortaya çıkardı: Erdoğan yönetimi altındaki Türkiye güvenilir, demokratik bir Batı müttefiki olarak görülebilir mi?"

"ERDOĞAN'IN AB KONUSUNDA CİDDİ OLMADIĞI DOĞRULANDI"

"Dünya 5'ten Büyük."

Yazıda operasyonun ardından AB'den gelen eleştiriler için "Brüksel'de uzun süredir endişe duyulan, Erdoğan'ın neo-İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi 'nin artık AB'ye üyelik konusunda ciddi olmadığı konusunun altı çizilmiş oldu" ifadeleri kullanılıyor.

Simon Tisdall, AB'nin "Operasyon, Türkiye'nin de bir parçası olmak istediği Avrupa değer ve standartlarına ters düşüyor" açıklamasına yer veriyor.

"Erdoğan'ın Pazartesi günü yaptığı iğneleyici konuşma da bu endişeleri haklı çıkarır nitelikteydi" denen yazıda Cumhurbaşkanı'nın "Operasyonların basın özgürlüğüyle alakası yok" sözleri de hatırlatılıyor.

Yazı şöyle devam ediyor:

"Operasyon günü Zaman gazetesinin binası önünde toplanan kalabalık 'Özgür basın susturulamaz" yazılı pankartlar taşıyordu. Bu söz çok da doğru değil. 2003'ten bu yana üst üste üç dönem Başbakanlık yaptıktan sonra bu yıl Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın ana akım medyanın önemli bölümü üzerinde fiili bir hakimiyeti bulunuyor. Aynı hakimiyet meclis için de geçerli, mahkeme salonları ve emniyet güçleri için de."

"Erdoğan'ın bağımsız gazeteciliği sindirip baskılama ve eleştiriye sıfır tolerans gösterme konusunda kötü bir şöhreti var" denen yazıda Gezi Parkı protestoları sırasında Erdoğan'ın Twitter ve diğer sosyal medya ağlarını da hedeflediği ve kısa bir süre erişimi engellediği de vurgulanıyor.

Erdoğan'ın bugünkü öfkesinin merkezinde geçtiğimiz yıl ortaya çıkan yolsuzluk suçlamaları olduğu yorumu da yapılıyor ve "Uluslararası Şeffaflık Örgütü'ne göre yolsuzluk Türkiye'de ciddi bir sorun. Ancak geçen yıl ortaya çıkan soruşturma düştü. Soruşturmayı yürütenlerse cezalandırıldı ve görevden alındı" deniyor.


Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz.