Rango johny deep Release March 4, 2011 Teaser Trailer 1 Trailer 2
Animation Action Adventure
02:30 mins 404 MB total
Rango is an upcoming computer-animated comedy film, directed by Gore Verbinski and produced by Graham King. It features the voices of actors Johnny Depp, Isla Fisher, Bill Nighy, Abigail Breslin, Alfred Molina, Harry Dean Stanton, Ray Winstone, Ned Beatty, and Timothy Olyphant.
It is currently in production by special effects company Industrial Light & Magic, marking the first time the company undertakes making a full length animated feature in 35 years.
Plot: In the film, Rango is a pet chameleon who lives in a terrarium. He has long thought himself a hero, but then finds himself removed from his contemporary American southwest surroundings and ending up in an Old West town called Dirt, which is populated by various desert critters garbed like characters out of a spaghetti western. As he's always thought himself a hero, Rango establishes himself as the lawman, strolling the streets as a sheriff-like character. Unknown to him, the "good guy" role does not do very well in Dirt - with a whole cemetery filled with good guy tombstones. But that does not stop Rango from trying, constantly seeking to fit in with his surroundings, no matter how challenging. At a certain point in the narrative, Rango will come to question everything about himself.
IMDb
Plot: In the film, Rango is a pet chameleon who lives in a terrarium. He has long thought himself a hero, but then finds himself removed from his contemporary American southwest surroundings and ending up in an Old West town called Dirt, which is populated by various desert critters garbed like characters out of a spaghetti western. As he's always thought himself a hero, Rango establishes himself as the lawman, strolling the streets as a sheriff-like character. Unknown to him, the "good guy" role does not do very well in Dirt - with a whole cemetery filled with good guy tombstones. But that does not stop Rango from trying, constantly seeking to fit in with his surroundings, no matter how challenging. At a certain point in the narrative, Rango will come to question everything about himself.
Fileserve
Part 1 | Part 2
Filesonic
Part 2 | Part 2
René Girard, antropoloji ve Batılılaşma Le Monde des Livres Sanglantes Origines Violent Origins René Girard
Sanglantes Origines (Violent Origins ), René Girard ingilizceden çeviren Bernard Vincent / Mark R.Aspach / Lucien Scubla ed. Flammarion
René Girard, eserleri dünya dillerine çevrilmiş olmasına rağmen, tezlerinin gerçek anlamı az anlaşılan bir antropolog düşünürdür.
Girard evrenine giriş kolay değildir.
Tezlerinin bazılarını kabul etmek de bir o kadar zordur.
Batı ve hiristiyanlık değerlerini antropolojik anlamda savunması kolay kabul edilir bir tez değildir.
Girard' a gerektiği önemi veriyor;
hiçbir tabunun düşünce özgürlüğümüze engel olamayacağına olan inancımız bizi Girard' ı ne pahasına olursa olsun anlamaya
zorluyor.
Tüm dünyanın Batı demokrasisi modeline doğru evrildiğini savunurken bile, R. Girard 'ın ne demek istediğini anlamaya çalışıyoruz.
Birçok dünya diline çevrilen ve epeyce yorumlanan René Girard' ın eseri skandal imgesi üzerine kurulmuştur. ''Mensonge romantique et Verité romanesque'' / 1961 ( Romantik yalan ve Romansal hakikat ) dan, ''Je vois Satan tomber comme l'éclair '/ 1999' eserine kadar ''benzeşimci arzu'' ( désir mimétique ) kuramcısı René Girard çoğu zaman yazılarında yergi tarzını benimser; ''ifşa ettiğim olguları ilk fark eden benim (...) kökenlerinden bu yana toplumlarımızı belirleyen şiddeti aydınlatan de bu olgulardır (...) buna rağmen bu gerçekleri kimse görmüyor !'' der gibidir.
Stanford Üniversitesi ( ABD ) öğretim üyesi ve Fransız Akademisinden René Girard bilim adam ve vaiz kimlikleriyle iki şey gerçekleştirmektedir: çalışmasının devrimci niteliğini ifade ederken, çağdaşlarının, bilhassa akademik çevrelerde eserine karşı gösterdikleri direnci görmezden gelmektedır.
Gerçekten de, aztek kurbanlarından, Proust züppeliğine veya islamcı terörizme kadar herşeye cevabı bulunan, çalışmalarında psikanalizi, edebiyatı ve teolojiyi sınır tanımadan birbirlerine karıştıran benzeri bulunmaz antropolog Girard, birçok meslekdaşını rahatsız etmektedir. Eserini aynı zamanda hiristiyanlığa methiye olarak da betimleyen Girard, bunun aynı zamanda basit bir sağduyuya dayandığını da eklemektedir... 2007 yılında verdiği bir söyleşide ise ''meslekdaşlarıma kibirle bakıyormuşum intibaını vermekten bir türlü kurtulamıyorum'' diyordu.
Bu arzu edilen veya farz edilen kibire karşı, Girard' ın tüm antropolog meslekdaşları nazik bir ilgisizlikle veya ağır bir sessizlikle cevap vermektedirler. Buna mütakiben son derece ilginç bir durum belirmektedir: R. Girard, tüm anketlerini açık bir biçimde antropoloji bilimi içerisinde gerçekleştirmesine rağmen, varsayımları nadiren antropologlarca incelenmektedir.
Buna rağmen bir karşılaşma 1983 yılında geçekleşti. Hem de memleketi Fransa' da değil fakat ABD' de. Kaliforniya' da birçok antropolog ( iki amerikalı ve bir alman ) René Girard' la tartışmayı, zemin araştırmalarını Girard' ın kavramsal modeli ile karşılaştırmayı kabul ederler. Bu kitap, fransızcaya ''Sanglantes Origines / Kanlı Kökenler' - Flammarion ) adıyla çevrilmiş bulunuyor.
René Girard evvela merkezi tezini sergiliyor. Eserinin yapısını oluşturan düğüm noktasını biliyoruz: toplumun işleme mekanizmasını izah etmek için insan arzusundan ve patolojik doğasından hareket etmek gerekir. Gerçekten de bu arzu daima diğerinin arzuladığı nesne üzerine odaklanır. Ve buna bağlı olarak benzeşimci çatışmaların çoğalması ve rekabet zincirinin zıvanadan çıkması ile karşı karşıya buluruz kendimizi. Bu kriz, güruhun barışmasını sağlayan bir kurban' la hallolur. İşte modern cadı avlarını ve arkaik mit' leri besleyen günah keçisi mekanizması budur. Hiristiyan öğreti, bu kurbanın günahsız olduğunu ifşa ederek yalanı ortaya çıkarmaktadır.
Bu temel kurucu hikayeyi, Girard, eski ve yeni Ahiti, Shakspeare tiyatrosu ve Dostoyevski romanlarından hareketle kurar. Meseleler de işte bu nokta da zorlaşmaktadır. Kaliforniya' da Girard senaryolarını tartışan antropologlar, sahneye başka aktörler davet ederler. Tartışma ilerledikçe, antropologlar ( Walter Burkert ) garip yaratıklardan bahis açarlar; her türlü hayvan, ayılar, jaguarla ve insanlar; örneğin, son ölüm darbesini vurmadan evvel hayvanlar önünde aşk şarkıları söyleyen Sibirya' lı avcılar...
Her soru cevapta aynı sorunsalla karşılaşırız: şu veya bu arkaik toplumda, kanlı pratikler ( av, kendi kendini sakatlamak, insan eti yemek ...) kurban ayinlerini aydınlatabilirler mi? Eğer cevap evet ise, bundan bir nevi inanç ve din teorisine varılabilir mi ? Bunun da ötesinde, kültürün kökeni ile ilgili evrnsel bir teori kurulabilir mi ?
Bu en son soru, tartışmanın ana cephesini oluşturur. Amerikalı antropolog Jonathan Z.Smith için, Girard' da merkezi önemi olan köken sorununun hiçbir anlamı yoktur. Ve bunu mizahlı bir tarzda ifade eder: ''Antropoloji, herhangi bir klişeden itibaren bütün bir hikaye yaratma teşebbüsüdür; ve genellikle bu teşebbüs başarısızlıkla sonuçlanır.' J.Z.Smith, aynı zamanda herhangi bir antropolojik doktrine inanmayı da reddettiğini ekler. Diğer bir antropolog Renato Rosaldo ise kendi zemin deneyimlerini öne çıkararak Filipin yıllarında gözlemlediği, komşu kabilelere ölüm saçan akınlar düzenleyen ''kafatası avcısı'' kabilelerinin hikayesini aktarır. Rosaldo, kısa bir zaman sonra, Vietnam Savaşı için askere çağrıldığında, bu kafatası avcılarının asker olabilme fikrine nasıl şaşırdıklarını, ve bu şaşkınlığın, kendisinin kafatası avcılığına gösterdiği tepkiden de daha güçlü olduğunu gözlemlediğini büyük bir mizahla sergiler.
Bu tecrübeden itibaren, kendisini Girard' a hem yaklaştıran hem de uzaklaştıran sorunsalın altını çizer; belirli bir yere kadar, ''kafatası avcılığı'' bir kurban eylemi olarak görülebilir. Fakat Girard' ın bu ayinsel eylemleri sadece bir izaha indirgeyebilmesinden rahatsız olduğunu söylemektedir: ''Bence birtek izah olamaz; esasında yas ( deuil ) ve ergenlik çağına girişin yan yana bulunduğu bir kavşak söz konusudur.''
R. Girard' ın tepkisi son derece belirgindir. Zira Rosaldo' nun aktardığı kanlı pratiklere karşı duyduğu kızgınlık ve tiksintiyi saklamaz. Daha da ileri giderek, biraz da provokasyonla, tamamen ''kavim-merkezci'' ( éthno-centriste ) bir yaklaşım sergiler: ''Neden, eski antropolojik bakış açısını benimseyip, bu kafatası avcılarının batılılaşması gerektiğini söyleyemiyoruz ?'' cevabını verir. Bu terimleri kullanırken R. Girard, antropoloji bilimi camiasını tümüyle karşısına aldığını bilmektedir. Gerçekten de XIX.yüzyılın sonundan bu yana, antropoloji bilimi kavramlarını sömürge-sökümüne ( décolonisation ) tabi tutmuş ve yavaş yavaş Batı nın üstünlüğü fikrinden uzaklaşmıştı.
İşte 'Sanglantes Origines' in en çarpıcı varsayımı da bu. Neticede, Girard' ın, şimdiye kadar gerçeklerden kopuk, ince bir yorumcu olarak beliren bilimsel kimliği, somut ayin pratiklerine çekilmekte ve bunlarla hesaplaşmaya itilmektedir. Bununla beraber, Kaliforniya tartışmaları sayesinde, Girard sisteminin, akademik antropoloji tarafından kabulünün ne denli zor olduğunu da kolayca görüyoruz.
René Girard sadece evrensel bir köken arayışından vazgeçmemekle kalmıyor, hiristiyanlığın ahlâki ve kültürel salt üstünlüğü üzerinde de hiçbir taviz vermeye yanaşmıyor. Girard' a göre tüm dünya, bilinçli veya bilinçsiz olarak batılılaşma yoluna girmiş bulunuyor.
Le Monde des Livres
Sanglantes Origines (Violent Origins ), René Girard
ingilizceden çeviren
Bernard Vincent / Mark R.Aspach / Lucien Scubla
ed. Flammarion
Animation Action Adventure
02:30 mins 404 MB total
Rango is an upcoming computer-animated comedy film, directed by Gore Verbinski and produced by Graham King. It features the voices of actors Johnny Depp, Isla Fisher, Bill Nighy, Abigail Breslin, Alfred Molina, Harry Dean Stanton, Ray Winstone, Ned Beatty, and Timothy Olyphant.
It is currently in production by special effects company Industrial Light & Magic, marking the first time the company undertakes making a full length animated feature in 35 years.
Plot: In the film, Rango is a pet chameleon who lives in a terrarium. He has long thought himself a hero, but then finds himself removed from his contemporary American southwest surroundings and ending up in an Old West town called Dirt, which is populated by various desert critters garbed like characters out of a spaghetti western. As he's always thought himself a hero, Rango establishes himself as the lawman, strolling the streets as a sheriff-like character. Unknown to him, the "good guy" role does not do very well in Dirt - with a whole cemetery filled with good guy tombstones. But that does not stop Rango from trying, constantly seeking to fit in with his surroundings, no matter how challenging. At a certain point in the narrative, Rango will come to question everything about himself.
IMDb
--from wikipedia
Fileserve
Part 1 | Part 2
Filesonic
Part 2 | Part 2
René Girard, antropoloji ve Batılılaşma Le Monde des Livres Sanglantes Origines Violent Origins René Girard
Sanglantes Origines (Violent Origins ), René Girard ingilizceden çeviren Bernard Vincent / Mark R.Aspach / Lucien Scubla ed. Flammarion
René Girard, eserleri dünya dillerine çevrilmiş olmasına rağmen, tezlerinin gerçek anlamı az anlaşılan bir antropolog düşünürdür.
Girard evrenine giriş kolay değildir.
Tezlerinin bazılarını kabul etmek de bir o kadar zordur.
Batı ve hiristiyanlık değerlerini antropolojik anlamda savunması kolay kabul edilir bir tez değildir.
Girard' a gerektiği önemi veriyor;
hiçbir tabunun düşünce özgürlüğümüze engel olamayacağına olan inancımız bizi Girard' ı ne pahasına olursa olsun anlamaya
zorluyor.
Tüm dünyanın Batı demokrasisi modeline doğru evrildiğini savunurken bile, R. Girard 'ın ne demek istediğini anlamaya çalışıyoruz.
Birçok dünya diline çevrilen ve epeyce yorumlanan René Girard' ın eseri skandal imgesi üzerine kurulmuştur. ''Mensonge romantique et Verité romanesque'' / 1961 ( Romantik yalan ve Romansal hakikat ) dan, ''Je vois Satan tomber comme l'éclair '/ 1999' eserine kadar ''benzeşimci arzu'' ( désir mimétique ) kuramcısı René Girard çoğu zaman yazılarında yergi tarzını benimser; ''ifşa ettiğim olguları ilk fark eden benim (...) kökenlerinden bu yana toplumlarımızı belirleyen şiddeti aydınlatan de bu olgulardır (...) buna rağmen bu gerçekleri kimse görmüyor !'' der gibidir.
Stanford Üniversitesi ( ABD ) öğretim üyesi ve Fransız Akademisinden René Girard bilim adam ve vaiz kimlikleriyle iki şey gerçekleştirmektedir: çalışmasının devrimci niteliğini ifade ederken, çağdaşlarının, bilhassa akademik çevrelerde eserine karşı gösterdikleri direnci görmezden gelmektedır.
Gerçekten de, aztek kurbanlarından, Proust züppeliğine veya islamcı terörizme kadar herşeye cevabı bulunan, çalışmalarında psikanalizi, edebiyatı ve teolojiyi sınır tanımadan birbirlerine karıştıran benzeri bulunmaz antropolog Girard, birçok meslekdaşını rahatsız etmektedir. Eserini aynı zamanda hiristiyanlığa methiye olarak da betimleyen Girard, bunun aynı zamanda basit bir sağduyuya dayandığını da eklemektedir... 2007 yılında verdiği bir söyleşide ise ''meslekdaşlarıma kibirle bakıyormuşum intibaını vermekten bir türlü kurtulamıyorum'' diyordu.
Bu arzu edilen veya farz edilen kibire karşı, Girard' ın tüm antropolog meslekdaşları nazik bir ilgisizlikle veya ağır bir sessizlikle cevap vermektedirler. Buna mütakiben son derece ilginç bir durum belirmektedir: R. Girard, tüm anketlerini açık bir biçimde antropoloji bilimi içerisinde gerçekleştirmesine rağmen, varsayımları nadiren antropologlarca incelenmektedir.
Buna rağmen bir karşılaşma 1983 yılında geçekleşti. Hem de memleketi Fransa' da değil fakat ABD' de. Kaliforniya' da birçok antropolog ( iki amerikalı ve bir alman ) René Girard' la tartışmayı, zemin araştırmalarını Girard' ın kavramsal modeli ile karşılaştırmayı kabul ederler. Bu kitap, fransızcaya ''Sanglantes Origines / Kanlı Kökenler' - Flammarion ) adıyla çevrilmiş bulunuyor.
René Girard evvela merkezi tezini sergiliyor. Eserinin yapısını oluşturan düğüm noktasını biliyoruz: toplumun işleme mekanizmasını izah etmek için insan arzusundan ve patolojik doğasından hareket etmek gerekir. Gerçekten de bu arzu daima diğerinin arzuladığı nesne üzerine odaklanır. Ve buna bağlı olarak benzeşimci çatışmaların çoğalması ve rekabet zincirinin zıvanadan çıkması ile karşı karşıya buluruz kendimizi. Bu kriz, güruhun barışmasını sağlayan bir kurban' la hallolur. İşte modern cadı avlarını ve arkaik mit' leri besleyen günah keçisi mekanizması budur. Hiristiyan öğreti, bu kurbanın günahsız olduğunu ifşa ederek yalanı ortaya çıkarmaktadır.
Bu temel kurucu hikayeyi, Girard, eski ve yeni Ahiti, Shakspeare tiyatrosu ve Dostoyevski romanlarından hareketle kurar. Meseleler de işte bu nokta da zorlaşmaktadır. Kaliforniya' da Girard senaryolarını tartışan antropologlar, sahneye başka aktörler davet ederler. Tartışma ilerledikçe, antropologlar ( Walter Burkert ) garip yaratıklardan bahis açarlar; her türlü hayvan, ayılar, jaguarla ve insanlar; örneğin, son ölüm darbesini vurmadan evvel hayvanlar önünde aşk şarkıları söyleyen Sibirya' lı avcılar...
Her soru cevapta aynı sorunsalla karşılaşırız: şu veya bu arkaik toplumda, kanlı pratikler ( av, kendi kendini sakatlamak, insan eti yemek ...) kurban ayinlerini aydınlatabilirler mi? Eğer cevap evet ise, bundan bir nevi inanç ve din teorisine varılabilir mi ? Bunun da ötesinde, kültürün kökeni ile ilgili evrnsel bir teori kurulabilir mi ?
Bu en son soru, tartışmanın ana cephesini oluşturur. Amerikalı antropolog Jonathan Z.Smith için, Girard' da merkezi önemi olan köken sorununun hiçbir anlamı yoktur. Ve bunu mizahlı bir tarzda ifade eder: ''Antropoloji, herhangi bir klişeden itibaren bütün bir hikaye yaratma teşebbüsüdür; ve genellikle bu teşebbüs başarısızlıkla sonuçlanır.' J.Z.Smith, aynı zamanda herhangi bir antropolojik doktrine inanmayı da reddettiğini ekler. Diğer bir antropolog Renato Rosaldo ise kendi zemin deneyimlerini öne çıkararak Filipin yıllarında gözlemlediği, komşu kabilelere ölüm saçan akınlar düzenleyen ''kafatası avcısı'' kabilelerinin hikayesini aktarır. Rosaldo, kısa bir zaman sonra, Vietnam Savaşı için askere çağrıldığında, bu kafatası avcılarının asker olabilme fikrine nasıl şaşırdıklarını, ve bu şaşkınlığın, kendisinin kafatası avcılığına gösterdiği tepkiden de daha güçlü olduğunu gözlemlediğini büyük bir mizahla sergiler.
Bu tecrübeden itibaren, kendisini Girard' a hem yaklaştıran hem de uzaklaştıran sorunsalın altını çizer; belirli bir yere kadar, ''kafatası avcılığı'' bir kurban eylemi olarak görülebilir. Fakat Girard' ın bu ayinsel eylemleri sadece bir izaha indirgeyebilmesinden rahatsız olduğunu söylemektedir: ''Bence birtek izah olamaz; esasında yas ( deuil ) ve ergenlik çağına girişin yan yana bulunduğu bir kavşak söz konusudur.''
R. Girard' ın tepkisi son derece belirgindir. Zira Rosaldo' nun aktardığı kanlı pratiklere karşı duyduğu kızgınlık ve tiksintiyi saklamaz. Daha da ileri giderek, biraz da provokasyonla, tamamen ''kavim-merkezci'' ( éthno-centriste ) bir yaklaşım sergiler: ''Neden, eski antropolojik bakış açısını benimseyip, bu kafatası avcılarının batılılaşması gerektiğini söyleyemiyoruz ?'' cevabını verir. Bu terimleri kullanırken R. Girard, antropoloji bilimi camiasını tümüyle karşısına aldığını bilmektedir. Gerçekten de XIX.yüzyılın sonundan bu yana, antropoloji bilimi kavramlarını sömürge-sökümüne ( décolonisation ) tabi tutmuş ve yavaş yavaş Batı nın üstünlüğü fikrinden uzaklaşmıştı.
İşte 'Sanglantes Origines' in en çarpıcı varsayımı da bu. Neticede, Girard' ın, şimdiye kadar gerçeklerden kopuk, ince bir yorumcu olarak beliren bilimsel kimliği, somut ayin pratiklerine çekilmekte ve bunlarla hesaplaşmaya itilmektedir. Bununla beraber, Kaliforniya tartışmaları sayesinde, Girard sisteminin, akademik antropoloji tarafından kabulünün ne denli zor olduğunu da kolayca görüyoruz.
René Girard sadece evrensel bir köken arayışından vazgeçmemekle kalmıyor, hiristiyanlığın ahlâki ve kültürel salt üstünlüğü üzerinde de hiçbir taviz vermeye yanaşmıyor. Girard' a göre tüm dünya, bilinçli veya bilinçsiz olarak batılılaşma yoluna girmiş bulunuyor.
Le Monde des Livres
Sanglantes Origines (Violent Origins ), René Girard
ingilizceden çeviren
Bernard Vincent / Mark R.Aspach / Lucien Scubla
ed. Flammarion