Gurbetçilere 'Mavi kart' uygulamasına doğru; 155 ülkede 6 milyon Türk var
Dünyanın 155 ülkesinde 6 milyona yakın Türk vatandasının bulunduğunu bildiren
Basbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Yurtnaç, Mavi Kart konusunun
yakında Bakanlar kurulunun gündemine gelecegini, Haziran'daki genel seçimlere kadar ilgili
üç maddelik yasa tasarısının meclis gündemine gelmesini ümit ettiklerini söyledi.
31 Mart 2011 Perşembe
Basbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç, Mavi Kart konusunun yakında Bakanlar kurulunun gündemine gelecegini, Haziran'daki genel seçimlere kadar ilgili üç maddelik yasa tasarısının meclis gündemine gelmesini ümit ettiklerini söyledi.
Yurtdışında nda yaşayan Türklerin sorunları ve Başkanlığının çalışmaları ile ilgili AA muhabirinin sorularini cevaplayan Yurtnaç, Baskanligin yurt disinda yasayan vatandaşlarla ilgili mecliste kurulan araştırma komisyonunun Almanya başta olmak üzere çesitli ülkelerde yaptigi çalismalar sonucu hazirladigi rapor çerçevesinde, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in talimatiyla geçen yil Nisan ayinda resmi olarak kuruldugunu söyledi.
Geçen aya kadar kurulus çalışmalarını sürdüren ve geçen ay yeni binasına geçen Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Baskanlığı'nın yurt disinda yasayan Türk vatandasları, soydas akraba topluluklari ve yurtdışından gelen burslu ögrencilere de hizmet ettiğini kaydeden Yurtnaç, Baskanligin alandaki ilgili kurum ve sivil toplum kuruluslarini yönlendirmek üzere genel hedef ve stratejilerin olusturuldugu bir birim oldugunu anlattı.
Dünyanın 155 ülkesinde 6 milyona yakın Türk vatandasının bulunduğunu dile getiren Yurtnaç, bunların bir kısmının bulundukları ülkenin, bir kısmını da Türk vatandaşı olduğunu bu insanlarla ilgili net bir rakamın olusması için veri tabanı oluşturacaklarını söyledi.
Yurtdışındaki Türk vatandaslarının 3 milyona yakınının Almanya'da yasadışına işaret eden Yurtnaç, baskanlığın Türkiye'den Almanya'ya 50 yıllık göçün sonucunda oradaki insanlarin ihtiyaçları ve sorunlari ile daha yakindan ilgilenecek, Türkiye'ye geldiklerinde onlar için bir basvuru merkezi olacak bir teşkilat olduğunu dile getirdi.
Yurtnaç, yurt dışında yasayan Türk vatandaslarinin 4 milyona yakınının Avrupa'da olduğuna dikkati çekerek öncelikli hedef kitlelerinin Avrupa oldugunu, Avrupa'dakiler çözüldügünde sorunlarin yüzde 80'inin çözülmüs olacağını kaydetti.
Almanya'da insan haklari baglamında sorunların oldugu belirterek, ilgili yasalar yapildiginda oradaki göçmen topluluklarin da fikirlerinin alinmasi için çalisacaklarini söyleyen Yurtnaç, bu sorunlarin basinda aile birlesiminin geldigini ifade etti. Almanya'ya göç edenlerin eslerini Almanya'ya götürememesinin büyük bir sorun oldugunu, devletin eslerden belli bir seviyede Almanca ögrenip Almanya'ya öyle gelmelerini istedigini anlatan Yurtnaç, Almanya'nin Fransiz, Italyan ve Japonlara böyle bir sart koyulmadigina, burada bir ayrimcilik yapildigina dikkati çekti.
Yurtnaç, "Biz de diyoruz ki; bu vatandaslarimiz evlendikten sonra gelsinler orada egitimlerini alsinlar çünkü dil o dilin konusuldugu ülkede ögrenilir. Sinavlarini yapin basarisiz olurlarsa bu insanlari geri gönderirsiniz çesitli cezai yaptirimlar uygulayabilirsiniz diyoruz" diye konustu.
-"VIZE UYGULANMASI HUKUKSUZ"
Avrupa'da yasanan ikinci büyük sorunun Türk vatandaslarina uygulanan vizeler olduguna isaret eden Yurtnaç, "Bu konuda 'agirlastirici kararlar alinamaz' diyen 1973 yilinda imzalanan Katma Protokol'den sonra daha agirlastirici hükümler konulmus. 1980'den sonra vize ortaya çikarak büyümüs. Biz vizenin hukuksuz oldugunu söylüyoruz. Simdi diyorlar ki; is adamlarina, siyasetçilere, sporculara ayricalik uygulayalim. Biz bu konuda ayrimciligi istemiyoruz" diye konustu. Bir baska sorunun da Almanya'da yasayan Türk vatandaslarinin çocuklarının anadillerini ögrenememelerini oldugunu belirten Yurtnaç, anadilini iyi bilmeyen insanların ikinci bir dili de iyi ögrenemedigi gerçegine işaret ederek, şunları söyledi: "Artik Almanya'da anaokullarının açılması ve daha yayginlastirilmasini ve çocuklarin oraya gidip iki dili de orada ögrenip egitiminde firsat esitligini yakalamalarini istiyoruz. Zira dil bilmiyor diye bizim çocuklarimizin oradaki en alt seviyedeki okullarda okutuluyor. Demek ki bu dil açigini kapadigimiz takdirde bizim çocuklarımız da Alman arkadaşları ile birlikte aynı okullara gidecekler, fırsat eşitliğini kullanacaklar."
-"DIN ADAMLARININ EGITIMI KONUSU MÜZAKERE ILE ÇÖZÜLÜR"
Yurtnaç, Almanya'nin orada görev yapan Türk din adamlarının Almanya'da eğitim almasını istemesiyle ilgili sunlari kaydetti: "Biz de artık din adamlarımıza belli bir seviyede Almanca egitimi verdikten sonra Almanya'ya gönderiyoruz. Bu, Alman toplumuyla iletişimin iyi olması açısından tabii ki bu önemli bir şey. Bu dogrultuda Uluslararası İlahiyat Projesi yürürlüğe koyuldu, Bu proje çerçevesinde Almanya'da yaşayan vatandaslarımızın çocuklarının Türkiye'de ilahiyat eğitimi almaları, Almanya'ya dönmeleri ile oradaki din adami ihtiyacının karşılanması ile ilgili çalışmalar var. Ama Alman tarafının farklı istekleri oluyor, bunların da müzakereler sonucuyla halledileceğine inanıyoruz."
-MAVI KART UYGULAMASINDAKI SORUNLAR GIDERILIYOR- Türk vatandasligindan çikarak yasadiklari ülkenin vatandasi olmalari yönünde tesvik edilen vatandaslara Türkiye'deki haklarini kullanmalari için verilen Mavi Kart uygulamasindaki sorunlarin da kisa süre içinde çözülecegini bildiren Yurtnaç, sistemde vatandaslik numaralari pasif gözüktügü için bu insanlarin bankada hesap açamadiklarini, gayrimenkul edinemediklerini animsatti. Sayilarinin 300-400 bini buldugu tahmin edilen bu vatandaslara artik yabanci muamelesi yapilmayacagini, nüfus kayitlarinin yabancilar kütügünde tutulmayacagini dile getiren Yurtnaç, Nüfus Isleri Genel Müdürlügü'nde "Yurtdisi Vatandaslar Kütügü" olusturuldugunu, bu dogrultuda vatandaslik numaralarinin da artik aktif görünecegini bildirdi. Mavi kart uygulamasinda yasanan sistemden kaynakli sorunlarin giderilmesini saglayacak yasalarin da genel seçimlere kadar meclisten geçecegini söyleyen Yurtnaç, "Mavi Kart konusu yakinda Bakanlar kurulunun gündemine geliyor. Ümit ediyorum bu dönem içerisinde üç maddelik bu yasa tasarisini meclis gündemine getirip vatandaslarimizin hizmetine sunacagiz" diye konustu. -"BIR SONRAKI SEÇIMLERDE OY KULLANABILMELERINI ÜMIT EDIYORUM" Yurt disinda yasayan Türk vatandaslarinin genel seçimlerde bulunduklari ülkelerde oy kullanabilmesi ile ilgili gerekli her türlü çalismayi yaptiklarini ancak yetkili kurumun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) oldugunu anlatan Yurtnaç, sözlerini söyle sürdürdü: "Disisleri bakanligi ile bu konuyla ilgili tüm çalismalari yaptik. yurt disinda ne kadar vatandasimizin yasadigini saptadik onlarin hangi sandiklarda oy verecegine iliskin önce Alman taraflarla müzakerelerde bulunduk. YSK'ya bunlari ilettik ama YSK bunu çok yeterli görmedi. Inaniyoruz ki önümüzdeki ilk seçimlerden itibaren bunun çalismalari YSK tarafindan yapilir. Bu bir vatandaslik hakkidir ve görevidir. Iki buçuk milyona yakin orada seçmen var. Türkiye'deki seçmen sayisinin yüzde 7-8'i kadar. Bu önemli bir rakamdir gümrük kapilarina geldiklerinde bu sayi 200 bine kadar düsüyor. Neden bu vatandaslarimiza bu hakki kullandirmayalim? Bugün Türkiye'de yasayan Iraklilar, Suriyeliler, Iranlilar burada oy verebiliyor. Bunun baslangiçta YSK mektupla oy verme islemini deneyelim demisti ama bunu malum Anayasa mahkemesi iptal etti. Dönem içerisinde ümit ediyorum ki, ya elektronik yolla ya mektupla oy vermenin daha güvenli bir yolu ile veya sandik koyma yoluyla oy verme islemi önümüzdeki seçimlerden sonraki ilk seçimde isler hale gelecek diye düsünüyoruz. Yurt disinda yasayan vatandaslarimiz çok üzüldü. Hatta bir sivil toplum örgütü 'Bunu Avrupa Insan Haklari Mahkemesi'ne götürecegiz' dedi. Tabii yargi yolu açiktir. Bu konuda ne karar verirler bilmiyoruz. Ama ben vatandaslarimizin bulunduklari yerlerde oy vermesinin kaçinilmaz bir sekilde haklari olduguna inaniyorum bu konuda gerekli çalismayi yaptik ama yetkili taraf YSK oldugu için o konuda yapacak bir seyimiz kalmadi."
-"BIZDEN BEKLENTILERINI ARTIRSINLAR"
Türkiye'nin yurt disinda yasayan diasporasi konumunda olan Türk vatandaslarini ve özellikle sivil toplumu destekleyerek daha iyi sekilde ülkelerine hizmet etmelerini saglayacaklarini da ifade eden Yurtnaç, "Lobicilik faaliyetleri bizin birincil görevimiz. Biz devlet bazlidan ziyade daha çok sivil toplum örgütlerinin rol oynayacağı tanitim çalışmalarını yapmayı hedefliyoruz" dedi.
Yurtnaç, kendilerinden beklenenlerin büyük oldugunu bildiklerini, bu beklentilerin aşağı çekilmesini de istemediklerini belirterek "Vatandaslarimiz ve soydaslarimiz bizden beklentilerini sonuna kadar arttirsinlar. 140 tane ilgili ülkenin dilini ve toplumsal yapisini bilen genç arkadasi buraya topladik, buradaki arkadaslarla bu bölgelere hizmet edecegiz" diye konustu.
Başbakanlığa bağlı özel bütçeli bir kurulus olan başkanlığının kuruluş bütçesinin yaklasik 18 milyon TL oldugu bilgisin veren Yurtnaç, gelecek yillarda bu rakamin daha da artacagini düsündüklerini kaydetti.
Dünyanın 155 ülkesinde 6 milyona yakın Türk vatandasının bulunduğunu bildiren
Basbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Yurtnaç, Mavi Kart konusunun
yakında Bakanlar kurulunun gündemine gelecegini, Haziran'daki genel seçimlere kadar ilgili
üç maddelik yasa tasarısının meclis gündemine gelmesini ümit ettiklerini söyledi.
Basbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç, Mavi Kart konusunun yakında Bakanlar kurulunun gündemine gelecegini, Haziran'daki genel seçimlere kadar ilgili üç maddelik yasa tasarısının meclis gündemine gelmesini ümit ettiklerini söyledi.
Yurtdışında nda yaşayan Türklerin sorunları ve Başkanlığının çalışmaları ile ilgili AA muhabirinin sorularini cevaplayan Yurtnaç, Baskanligin yurt disinda yasayan vatandaşlarla ilgili mecliste kurulan araştırma komisyonunun Almanya başta olmak üzere çesitli ülkelerde yaptigi çalismalar sonucu hazirladigi rapor çerçevesinde, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in talimatiyla geçen yil Nisan ayinda resmi olarak kuruldugunu söyledi.
Geçen aya kadar kurulus çalışmalarını sürdüren ve geçen ay yeni binasına geçen Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Baskanlığı'nın yurt disinda yasayan Türk vatandasları, soydas akraba topluluklari ve yurtdışından gelen burslu ögrencilere de hizmet ettiğini kaydeden Yurtnaç, Baskanligin alandaki ilgili kurum ve sivil toplum kuruluslarini yönlendirmek üzere genel hedef ve stratejilerin olusturuldugu bir birim oldugunu anlattı.
Dünyanın 155 ülkesinde 6 milyona yakın Türk vatandasının bulunduğunu dile getiren Yurtnaç, bunların bir kısmının bulundukları ülkenin, bir kısmını da Türk vatandaşı olduğunu bu insanlarla ilgili net bir rakamın olusması için veri tabanı oluşturacaklarını söyledi.
Yurtdışındaki Türk vatandaslarının 3 milyona yakınının Almanya'da yasadışına işaret eden Yurtnaç, baskanlığın Türkiye'den Almanya'ya 50 yıllık göçün sonucunda oradaki insanlarin ihtiyaçları ve sorunlari ile daha yakindan ilgilenecek, Türkiye'ye geldiklerinde onlar için bir basvuru merkezi olacak bir teşkilat olduğunu dile getirdi.
Yurtnaç, yurt dışında yasayan Türk vatandaslarinin 4 milyona yakınının Avrupa'da olduğuna dikkati çekerek öncelikli hedef kitlelerinin Avrupa oldugunu, Avrupa'dakiler çözüldügünde sorunlarin yüzde 80'inin çözülmüs olacağını kaydetti.
Almanya'da insan haklari baglamında sorunların oldugu belirterek, ilgili yasalar yapildiginda oradaki göçmen topluluklarin da fikirlerinin alinmasi için çalisacaklarini söyleyen Yurtnaç, bu sorunlarin basinda aile birlesiminin geldigini ifade etti. Almanya'ya göç edenlerin eslerini Almanya'ya götürememesinin büyük bir sorun oldugunu, devletin eslerden belli bir seviyede Almanca ögrenip Almanya'ya öyle gelmelerini istedigini anlatan Yurtnaç, Almanya'nin Fransiz, Italyan ve Japonlara böyle bir sart koyulmadigina, burada bir ayrimcilik yapildigina dikkati çekti.
Yurtnaç, "Biz de diyoruz ki; bu vatandaslarimiz evlendikten sonra gelsinler orada egitimlerini alsinlar çünkü dil o dilin konusuldugu ülkede ögrenilir. Sinavlarini yapin basarisiz olurlarsa bu insanlari geri gönderirsiniz çesitli cezai yaptirimlar uygulayabilirsiniz diyoruz" diye konustu.
-"VIZE UYGULANMASI HUKUKSUZ"
Avrupa'da yasanan ikinci büyük sorunun Türk vatandaslarina uygulanan vizeler olduguna isaret eden Yurtnaç, "Bu konuda 'agirlastirici kararlar alinamaz' diyen 1973 yilinda imzalanan Katma Protokol'den sonra daha agirlastirici hükümler konulmus. 1980'den sonra vize ortaya çikarak büyümüs. Biz vizenin hukuksuz oldugunu söylüyoruz. Simdi diyorlar ki; is adamlarina, siyasetçilere, sporculara ayricalik uygulayalim. Biz bu konuda ayrimciligi istemiyoruz" diye konustu. Bir baska sorunun da Almanya'da yasayan Türk vatandaslarinin çocuklarının anadillerini ögrenememelerini oldugunu belirten Yurtnaç, anadilini iyi bilmeyen insanların ikinci bir dili de iyi ögrenemedigi gerçegine işaret ederek, şunları söyledi: "Artik Almanya'da anaokullarının açılması ve daha yayginlastirilmasini ve çocuklarin oraya gidip iki dili de orada ögrenip egitiminde firsat esitligini yakalamalarini istiyoruz. Zira dil bilmiyor diye bizim çocuklarimizin oradaki en alt seviyedeki okullarda okutuluyor. Demek ki bu dil açigini kapadigimiz takdirde bizim çocuklarımız da Alman arkadaşları ile birlikte aynı okullara gidecekler, fırsat eşitliğini kullanacaklar."
-"DIN ADAMLARININ EGITIMI KONUSU MÜZAKERE ILE ÇÖZÜLÜR"
Yurtnaç, Almanya'nin orada görev yapan Türk din adamlarının Almanya'da eğitim almasını istemesiyle ilgili sunlari kaydetti: "Biz de artık din adamlarımıza belli bir seviyede Almanca egitimi verdikten sonra Almanya'ya gönderiyoruz. Bu, Alman toplumuyla iletişimin iyi olması açısından tabii ki bu önemli bir şey. Bu dogrultuda Uluslararası İlahiyat Projesi yürürlüğe koyuldu, Bu proje çerçevesinde Almanya'da yaşayan vatandaslarımızın çocuklarının Türkiye'de ilahiyat eğitimi almaları, Almanya'ya dönmeleri ile oradaki din adami ihtiyacının karşılanması ile ilgili çalışmalar var. Ama Alman tarafının farklı istekleri oluyor, bunların da müzakereler sonucuyla halledileceğine inanıyoruz."
-MAVI KART UYGULAMASINDAKI SORUNLAR GIDERILIYOR- Türk vatandasligindan çikarak yasadiklari ülkenin vatandasi olmalari yönünde tesvik edilen vatandaslara Türkiye'deki haklarini kullanmalari için verilen Mavi Kart uygulamasindaki sorunlarin da kisa süre içinde çözülecegini bildiren Yurtnaç, sistemde vatandaslik numaralari pasif gözüktügü için bu insanlarin bankada hesap açamadiklarini, gayrimenkul edinemediklerini animsatti. Sayilarinin 300-400 bini buldugu tahmin edilen bu vatandaslara artik yabanci muamelesi yapilmayacagini, nüfus kayitlarinin yabancilar kütügünde tutulmayacagini dile getiren Yurtnaç, Nüfus Isleri Genel Müdürlügü'nde "Yurtdisi Vatandaslar Kütügü" olusturuldugunu, bu dogrultuda vatandaslik numaralarinin da artik aktif görünecegini bildirdi. Mavi kart uygulamasinda yasanan sistemden kaynakli sorunlarin giderilmesini saglayacak yasalarin da genel seçimlere kadar meclisten geçecegini söyleyen Yurtnaç, "Mavi Kart konusu yakinda Bakanlar kurulunun gündemine geliyor. Ümit ediyorum bu dönem içerisinde üç maddelik bu yasa tasarisini meclis gündemine getirip vatandaslarimizin hizmetine sunacagiz" diye konustu. -"BIR SONRAKI SEÇIMLERDE OY KULLANABILMELERINI ÜMIT EDIYORUM" Yurt disinda yasayan Türk vatandaslarinin genel seçimlerde bulunduklari ülkelerde oy kullanabilmesi ile ilgili gerekli her türlü çalismayi yaptiklarini ancak yetkili kurumun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) oldugunu anlatan Yurtnaç, sözlerini söyle sürdürdü: "Disisleri bakanligi ile bu konuyla ilgili tüm çalismalari yaptik. yurt disinda ne kadar vatandasimizin yasadigini saptadik onlarin hangi sandiklarda oy verecegine iliskin önce Alman taraflarla müzakerelerde bulunduk. YSK'ya bunlari ilettik ama YSK bunu çok yeterli görmedi. Inaniyoruz ki önümüzdeki ilk seçimlerden itibaren bunun çalismalari YSK tarafindan yapilir. Bu bir vatandaslik hakkidir ve görevidir. Iki buçuk milyona yakin orada seçmen var. Türkiye'deki seçmen sayisinin yüzde 7-8'i kadar. Bu önemli bir rakamdir gümrük kapilarina geldiklerinde bu sayi 200 bine kadar düsüyor. Neden bu vatandaslarimiza bu hakki kullandirmayalim? Bugün Türkiye'de yasayan Iraklilar, Suriyeliler, Iranlilar burada oy verebiliyor. Bunun baslangiçta YSK mektupla oy verme islemini deneyelim demisti ama bunu malum Anayasa mahkemesi iptal etti. Dönem içerisinde ümit ediyorum ki, ya elektronik yolla ya mektupla oy vermenin daha güvenli bir yolu ile veya sandik koyma yoluyla oy verme islemi önümüzdeki seçimlerden sonraki ilk seçimde isler hale gelecek diye düsünüyoruz. Yurt disinda yasayan vatandaslarimiz çok üzüldü. Hatta bir sivil toplum örgütü 'Bunu Avrupa Insan Haklari Mahkemesi'ne götürecegiz' dedi. Tabii yargi yolu açiktir. Bu konuda ne karar verirler bilmiyoruz. Ama ben vatandaslarimizin bulunduklari yerlerde oy vermesinin kaçinilmaz bir sekilde haklari olduguna inaniyorum bu konuda gerekli çalismayi yaptik ama yetkili taraf YSK oldugu için o konuda yapacak bir seyimiz kalmadi."
-"BIZDEN BEKLENTILERINI ARTIRSINLAR"
Türkiye'nin yurt disinda yasayan diasporasi konumunda olan Türk vatandaslarini ve özellikle sivil toplumu destekleyerek daha iyi sekilde ülkelerine hizmet etmelerini saglayacaklarini da ifade eden Yurtnaç, "Lobicilik faaliyetleri bizin birincil görevimiz. Biz devlet bazlidan ziyade daha çok sivil toplum örgütlerinin rol oynayacağı tanitim çalışmalarını yapmayı hedefliyoruz" dedi.
Yurtnaç, kendilerinden beklenenlerin büyük oldugunu bildiklerini, bu beklentilerin aşağı çekilmesini de istemediklerini belirterek "Vatandaslarimiz ve soydaslarimiz bizden beklentilerini sonuna kadar arttirsinlar. 140 tane ilgili ülkenin dilini ve toplumsal yapisini bilen genç arkadasi buraya topladik, buradaki arkadaslarla bu bölgelere hizmet edecegiz" diye konustu.
Başbakanlığa bağlı özel bütçeli bir kurulus olan başkanlığının kuruluş bütçesinin yaklasik 18 milyon TL oldugu bilgisin veren Yurtnaç, gelecek yillarda bu rakamin daha da artacagini düsündüklerini kaydetti.
