Kimi haberler doğru da olsa, devletin “menfaatlerine,” aykırı düştüğü gerekçesiyle yalanlanır. Tıpkı, dönemin Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan’ın, Amerikan Merkezî Haberalma Örgütü CIA’in, yasal olmayan yollardan, işkence uçakları olarak anılan uçaklarla El Kaide zanlılarını, Türkiye üzerinden de taşıdığı iddialarını, 14 Haziran 2006 tarihli açıklamasında kesin bir dille yalanladığı gibi. Ama dünyanın dört bir yanında görevli Amerikalı diplomatların merkez Washington ile gizli yazışmalarını yayınlamayı sürdüren Wikileaks internet sitesi, Türkiye’nin de, CIA’in bu yasal olmayan, gizli operasyonu için Türk toprakları ve hava sahasını kullandırdığını hem de Amerikalıların kendi ağzından doğrulayan belgeleri kamuoyu ile paylaştı. WikiLeaks’ten kaçış yok, sır bilgiler ortalığa saçılmaya devam ediyor.
Alman gazetesi Die Welt, önceki gün, dönemin Türkiye’deki ABD Büyükelçisi Ross Wilson’ın merkeze yazdığı 8 Haziran 2006 tarihli bir gizli yazışmayı, WikiLeaks’e dayanarak yayımladı. Wilson’ın gizli yazışmasına dayandırılan habere göre, Türkiye, 2002 ve 2006 yılları arasında, CIA’in, gerek Guantanamo Üssü gerekse diğer bazı merkezlere götürerek işkence altında sorguladığı kişileri taşıdığı uçakların, İncirlik Üssü’nü de kullanmasına izin verdi. Türkiye, bu süre zarfında CIA’in işkence deposu 24 uçuşuna izin vermiş.
Wilson gizli yazışmasında, Türkiye’yi küresel terörle mücadelede hayati bir müttefik ve ABD’nin başı çektiği Irak’taki savaşta önemli bir lojistik üs olarak nitelendiriyor. Ancak Wilson, CIA’in bu gizli uçuşlarından adeta AK Parti hükümetinin bilgisi yokmuş izlenimi veren yazışmasında devamla şöyle diyor:
“Türk ordusu, 2002 yılından itibaren, gözaltına alınan terör zanlılarına karşı yürütülen Adalet Operasyonları için İncirlik’i yakıt ikmali için kullanmamıza izin verdi. Ancak ordu bu izni, bu yılın (2006) şubat ayında sonlandırdı. Amerikan Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın, bu kararını (iznin kaldırılmasını) değiştirmesi için Türkiye’ye bir talepte bulunulup bulunulmayacağı konusunu aralarında tartıştıkları anlaşılıyor.”
Wilson’ın, işkence uçakları olarak anılan ve terör zanlılarını taşıyan CIA uçaklarına İncirlik Üssü’nün kullanımına Türk ordusunun izin verdiği yolundaki ifadeleri kafaları karıştırıyor. Kaynaklarımın ifadesine göre, AK Parti’nin Kasım 2002’de iktidara gelmesinden belki de birkaç ay önce, kötü şöhretli CIA uçakları İncirlik Üssü’nü transit amaçlı kullanmaya başladılar. Ancak 2002 kasımından itibaren CIA uçaklarının Türk hava sahasını kullanmaya devam etmelerinden AK Parti hükümetinin de haberi vardı ve asker tek başına böyle bir karar veremez.
Amerikalıların iddiasına göre, İncirlik üzerinden yaptıkları tüm uçuşlar konusunda Türk hükümetini bilgilendirdiler. “Türk hükümetinin bilgisi dışında hiçbir faaliyette bulunmadık,” diyen telefonla ulaştığımız Washington’daki Amerikalı kaynaklar, CIA uçaklarının terör şüphelilerini taşıdığı bilgisini de her defasında Türk hükümetine ulaştırdıklarını söylüyorlar.
2001 eylül ayında Amerikan ikiz kuleleri ve Savunma Bakanlığı’na yönelik dünyanın kanını donduran terör eylemleri üzerine Amerika ve koalisyon ortakları, bu eylemlerin baş sorumlusu olarak görülen El Kaide’nin o tarihlerde yoğun olarak üstlendiği belirtilen Afganistan’da halen devam eden terörle mücadele adı altında savaşı sürdürüyorlar. 2003 martında ise ABD, bu kez de yanı başımızdaki Irak’ı işgal etti. ABD’deki 11 Eylül saldırıları halen tazeliğini korurken bu ülkelerde gözaltına alınan pek çok insanın, sonradan yoğun işkenceye maruz kaldıkları ayyuka çıkan işkence hapishaneleri olarak kullanılan merkezlere CIA tarafından taşındığı ortaya çıkmıştı.
Türkiye, 2006 yılındaki Avrupa Konseyi’nin raporunda, tutukluların gizlice taşınması operasyonunda işbirliği yapan ya da bu eylemi tolere eden 14 Avrupa ülkesi arasında gösterilmişti.
Uluslararası Af Örgütü de, geçen kasım ayında yayımladığı bir raporda, AB’yi, CIA’in işkence eylemlerine göz yuman bazı üyesi ülkelerden bunun hesabını sormamakla eleştirmişti. Örgüt, Almanya, İtalya, Litvanya, Makedonya, Polonya, Romanya, İsveç ve İngiltere’nin CIA’in gizli tutuklama programından haberdar olduğunu da duyurmuştu.
Terör şüphelilerine işkence yapıldığı “CIA cezaevleri” arasında Guantanamo Üssü’nün yanı sıra Litvanya’da iki gizli bölge bulunduğu, Polonya ve Romanya’nın da işkence merkezlerine evsahipliği yaptığı iddia ediliyor. Hint Okyanusu’nda yer alan İngiltere’ye ait Diego Garcia’nın da terörle ilintili oldukları iddiasıyla tutuklanan kişiler için cezaevi olarak kullanıldığı iddialar arasında.
Peki Türkiye, Büyükelçi Wilson’ın gizli yazışmasına göre, tutukluları taşıyan CIA uçaklarının Şubat 2006 tarihi itibariyle Türkiye toprakları üzerinden uçuşlarını niye sonlandırdı? Bu sorunun cevabı muhtelif. Kimi kaynaklarım, 2006 yılının, Türk kamuoyunda Amerikan aleyhtarlığının arttığı bir döneme rastladığını belirtiyorlar. Kimileri ise bu gizli CIA uçuşlarının dünya medyasında artık çokça konuşulmaya başlanmış olmasından Ankara’nın tedirgin olduğunu dolayısıyla ABD’nin bu operasyonlarına artık göz yummak istememiş olabileceğini belirtiyorlar.
Türkiye de diğer bazı müttefikler gibi ABD’nin kirli eylemine en azından bir dönem alet olmuş.
- ‘Hükümet işkence uçaklarından haberdardı’ - 19.01.2011
- Erken ölüm parası darbe sanıklarına mı gidiyor - 12.01.2011
- Yeni ve eski Türkiye arasında sıkışmış dış politika - 05.01.2011
- Askerin cephe savaşı - 29.12.2010
- 70’lerin sloganlarıyla 21. yüzyıl nasıl yakalanır - 22.12.2010
- CHP rüştünü ne zaman ispatlar - 15.12.2010
- AK Parti kendini topuğundan vurdu... - 08.12.2010
- ABD’nin AK Parti takıntısı - 01.12.2010
- Aslında kolay, yeter ki siyasi irade olsun - 24.11.2010
- Demokrasi: Teröre karşı en etkili ilaç - 17.11.2010
- Silah alımlarında rüşvet çarkı... - 10.11.2010
- Türkiye Siber Savaş’a hazır mı - 03.11.2010
- Füze Kalkanı ve eksen kayması... - 20.10.2010
- Ülke çıkarı kurumların kaprislerine heba edilemez... - 13.10.2010
- Askerlik - 06.10.2010
| Tüm makaleleri >> |
