AA'nın uluslararası ajans olarak anılmasını istiyoruz
29 Nisan 2013 ANTALYA
AA Genel Müdürü Kemal
Öztürk,"Devletin ajansı" sloganıyla uluslararası bir marka değeri
oluşturulamayacağını belirterek, "AA'nın devletin ajansı olarak değil,
uluslararası ajans olarak anılmasını istiyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı
(AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, "Devletin
ajansı" sloganıyla uluslararası bir marka değeri oluşturulamayacağını
belirterek, "AA'nın devletin ajansı olarak değil, uluslararası ajans
olarak anılmasını istiyoruz" dedi.
Öztürk, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesince düzenlenen "Anadolu Ajansı
ve Yeni Nesil Gazetecilik" Konferansı'nda, Anadolu Ajansı'nın tanıtım
filmi gösteriminin ardından yaptığı konuşmada, Milli Mücadele'yi
duyurmak için bir ajans fikrinin ortaya atıldığını ve AA'nın 6 Nisan
1920'de kurulduğunu anlattı.
AA'nın kurulduğu dönemde İngilizce ve Fransızca bültenler de
çıkartarak Anadolu'daki Milli Mücadele'nin sesini dünyaya duyurmaya
çalıştığını dile getiren Öztürk, daha sonra İngilizce ve Fransızca
bültenlerin kaldırıldığını, sonraki dönemlerde tekrar İngilizce
yayınlara başladığını belirtti.
AA'nın kuruluş misyonu olan
"Türkiye'nin sesini dünyaya duyurma" felsefesini uzun yıllar yerine
getiremediğini kaydeden Öztürk, 1,5 yıl önce alınan bir kararla AA'nın
dünya ajansları sıralamasında ilk 5 arasında yer almayı hedeflediğini
bildirdi.
5 dilde yayın
Öztürk, 5 dilde
günlük ortalama bin haber yapan ve 688 fotoğraf geçen AA'nın, video
sayısında diğer haber ajanslarına göre geride bulunulduğunu kaydetti.
5
dilde yayın yapmaya başladıktan sonra uluslararası etki alanına
girildiğine işaret eden Öztürk, ülke lideri konuştuğunda haberi diğer
dile yabancı bir ajansın değil, o ülkenin kendi ajansının geçmesi
gerektiğini vurguladı.
6 Nisan 2012'de Arapça servisinin
kurulduğunu anlatan Öztürk, bu servisin sadece Türkçe haberleri çeviren
değil, haberi doğrudan Arapça yazan bir ekip olduğunu söyledi.
Öztürk,
"Bizim projemiz ve hedefimiz ülkemizin devlet başkanı konuştuğunda
ülkemizin ajansı, onun muhabirleri Türkçe dinleyecek ama birisi
İngilizce, birisi Boşnakça, birisi Arapça ve birisi de Türkçe yazacak.
Haberi aynı anda yayımladığınızda daha etkin olursunuz. (Devletin
ajansı) sloganıyla uluslararası bir marka değeri yapamazsınız. AA'nın
devletin ajansı değil, uluslararası ajans olarak anılmasını istiyoruz"
diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik ve siyasi gücü ile bölgede çok
etkili bir konuma geldiğini dile getiren Öztürk, "Bu kadar güçlü bir
ülkenin medyada uluslararası bir markası yok. Takip edilen bir
gazetemiz, okunan bir köşe yazarımız yok. Neden? Çünkü çok lokal kaldık,
kapandık. Halbuki Ortadoğu'ya gidin, sanatçılarımızı, futbolcularımızı
sizden daha fazla tanıyor. Medya sektöründe yokuz, oysa burada da
olabilirdik" diye konuştu.
AA'nın şu anda Ortadoğu'nun en güçlü 5
Arapça servisinden birine sahip olduğuna işaret eden Öztürk, Kahire
ofisinde 150 kişi çalıştığını, bölgede en etkin ve güvenilir ajans
durumuna geldiğini söyledi. Öztürk, Saraybosna ofisinin de bölgede çok
büyüdüğünü, Sırp, Hırvat aboneleri bulunduğunu belirtti.
En fazla iletişim mezunu çalıştıran kurum
AA'nın
Türkiye'de en fazla iletişim fakültesi mezunu çalıştıran kurum
olduğunu, fakat son dönemde bu oranın biraz düştüğünü anlatan Öztürk,
şöyle konuştu:
"Sebebi şu; uluslararası bir haber ajansında
çalışacak insan kaynakları potansiyeli iletişim fakültelerinden
çıkmıyor. O yüzden AA olarak bir haber akademisi kurduk. Çok iyi yabancı
dil bilen arkadaşlarımızı alıyoruz ve yetiştiriyoruz. Şu anda
habercilikte çok güçlü bir teknolojik gelişme bulunuyor. Bu teknolojik
değişmenin yakalanması gerekiyor. İnsanların gazete okuma şekli değişti.
Artık akıllı telefonlar kullanılarak iletişimde tüm ihtiyaçlar
karşılanabiliyor."
Öztürk, gelişmiş ülkelerde gazetelerin reklam
gelirlerinin düştüğünü, sadece Google'nin gelirinin ise 38 milyar dolara
ulaştığını ifade ederek, "ABD'de, AB'de gazeteler kapanıyor. Türkiye'de
bu yaşanıyor mu? Tirajlarımız düşmüyor, 5 milyon civarında.
Tirajlarımız ilginç bir şekilde düşmüyor. Neden? Ücretsiz dağıtım
nedeniyle düşmüyor" dedi.
Twitter'ın gücü
Artık
yeni nesil bir gazetecilik başladığını, bunun en önemli örneklerinden
birinin The Huffigton Post olduğunu belirten Öztürk, sadece internet
üzerinden yayın yayın yapan bu gazetenin dünyada 35,5 milyon kullanıcıya
ulaştığını söyledi.
"Mesleğimiz başka bir şeye dönüşüyor" diyen
Öztürk, şu anda yeni medyanın gelişiminde en önemli etki alanlarından
birinin Twitter olduğunu kaydetti.
ABD'de 150 milyon, Türkiye'de
ise yaklaşık 7 milyon Twitter kullanıcısının saatte 8 milyon twit
attığını anlatan Öztürk, "Dezenformasyon, bilgi kirliliği, hukuki
muhatap bulamama gibi internet haberciliğinde çözüm bekleyen konular
var. Yeni medya ile ilgilenmeyen bir sektörün geleceğinin olduğu
kanaatinde değilim. Kısa sürede gazeteleri kağıttan okuyamayacağımız bir
döneme gireceğiz. 20 yıl sonra kağıda basılı gazete kalmayacak.
İletişim fakülteleri ve akademisyenlerin bunu tartışması gerekiyor" diye
konuştu.
Bazı medya kuruluşlarının yeni dönem için
hazırlıklarını yaptıklarını fakat sektörün tamamının böyle bir hazırlığı
olmadığını ifade eden Öztürk, "Hala promosyon vererek tiraj
artıracağını düşünen arkadaşlarımız var" dedi.
Rektör Kurtcephe'ye ziyaret
Genel Müdür Öztürk, temasları kapsamında Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'yi de ziyaret etti.
Üniversite
hakkında bilgi veren Kurtcephe, 46 bin öğrencisi bulunan üniversitenin
başarılı bir iletişim fakültesine sahip olduğunu söyledi.
Öztürk
de iletişim fakültesi öğrencilerinin pratik yapabilmelerinin önemine
işaret ederek, "Pratik yapabilen daha ön plana çıkabiliyor" diye
konuştu.
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Bilal Arık da fakültelerinde iyi bir haber ajansı, 24 saat yayın yapan
radyo ve halkla ilişkiler atölyesi bulunduğunu bildirdi.
AA Genel Müdürü Öztürk'ten, Özkan'a ziyaret
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde Özkan'ı ziyaret etti.
Ziyaret
sırasında dünyanın ilk kadavradan rahim nakli yapılan hastası Derya
Sert hakkında bilgi veren Özkan, gebeliğin 6 haftaya ulaştığını ve
kritik sürecin devam ettiğini söyledi.
Söz konusu nakile yurt içi
ve dışından medyanın çok önem verdiğini vurgulayan Özkan, hastanın
mahremiyeti çerçevesinde basına bilgi verdiklerini söyledi.
Kadavradan
nakilde bugüne kadar bu kadar süre canlı kalmış bir rahim olmadığını
anlatan Özkan, "Gebelik ayrı, kalp atışlarını duymamış ayrı bir boyutu.
Aile için ise bebeklerini sağlıklı bir şekilde kucaklarına almak önemli"
diye konuştu.
Genel Müdür Öztürk de Özkan ve ekibini
başarılarından dolayı tebrik etti. Rahmi olmadığı için hamile kalamayan
23 yaşındaki Derya Sert'e, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve
Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer
Özkan'ın başkanlığındaki ekip tarafından 8 Ağustos 2011'de
gerçekleştirilen ve 7 saat süren operasyonla kadavradan rahim
nakledilmişti.
Sert'e 2 Nisan 2013'de embriyo transferi yapılmış
ve 12 Nisan'da da gebelik sonuçlarının olumlu olduğu yönünde açıklama
yapılmıştı.