Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz. MarmaraYenikapı Ahsarla #etiket
PKK'nın Ergenekon kanadı AKiF BEKi 21 05 2011 cumartesi Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
PKK'nın Ergenekon kanadı AKiF BEKi 21 05 2011 cumartesi Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Haziran 2011 Salı

PKK'nın Ergenekon kanadı AKiF BEKi 21 05 2011 cumartesi Türkiye, içerideki Ergenekon çetesiyle hesaplaştı, sıra Ergenekon'un PKK içindeki uzantılarına gelmedi mi hâlâ

PKK'nın Ergenekon kanadı AKiF BEKi 21 05 2011 cumartesi











Türkiye, içerideki Ergenekon çetesiyle hesaplaştı, sıra Ergenekon'un PKK

içindeki uzantılarına gelmedi mi hâlâ?

Şehit cenazelerindeki ajitasyonlardan çok çekti Türkiye. Ergenekon tayfası

intikam duygularını, imha ve inkâr mantığını yaşatmak için acılarımızı sonuna

kadar istismar etti.

Sivil siyaseti esir almak için sonuna kadar yararlandı asker cenazelerinden.

Cami avlularından tasfiye edilen o eski Ergenekon taktikleri, PKK tarafından

kullanılıyor bugün.


Kürt aydını Orhan Miroğlu, perşembe günkü Zaman gazetesinde şöyle diyordu:

“Devlet geçmişiyle yüzleşti, sıra PKK’da!”

Ben de soruyorum: Türkiye, içerideki Ergenekon çetesiyle hesaplaştı, sıra

Ergenekon’un PKK içindeki uzantılarına gelmedi mi hâlâ?
PKK’nın Ergenekon kanadı temizlenmeden sivil inisiyatifin önü açılabilir mi?
BDP, içindeki kirli savaş lobisi kalıntılarından arınmadan barışa imkân ve ihtimal

var mı?
Askeri operasyonların gerekçesini sorgulama ödevini yapmış biri olarak

soruyorum:
PKK’lı cenazeleri üzerinden seçim kampanyası yürütmek, ajitasyon yapmak,

istismara girişmek demokratik çözüm arayışlarına sığar mı?

BDP siyasetinin o cenaze gösterilerinden yararlanmadığını söylemesin kimse.
Kan ve can üzerinden siyaset olur mu peki, silah ve şiddet üzerinden demokratik

yarış olur mu, Ergenekon taktikleriyle sivil siyaset olur mu?

Abdullah Öcalan, PKK içindeki Ergenekoncu yapılanmayı 20 yıl sonra fark ettiğini

itiraf etmişti. 16 Aralık 2009 tarihli avukat görüşmesi notlarında açıkça yazıyor.

Örgütün Türkiye kanadının Ergenekon tarafından ele geçirildiğini, içeride

Ergenekon’la işbirliği yapanların, hatta doğrudan Ergenekon’a çalışanların var

olduğunu anlatmıştı.
Hiçbir yanlış anlamaya mahal bırakmamıştı üstelik.
Henüz ikna olmayanlara soruyorum:
PKK ile Ergenekon arasındaki kirli savaş ittifakının mevcudiyetine, Öcalan’ın

tanıklığından daha inandırıcı kanıt bulunabilir mi?

Barışın gelişmesine fırsat vermek, çatışmasızlığı bozmamak, PKK’yı misillemeye

zorlamamak adına eylemsizlik sürecinde yapılan askeri operasyonların mantığını

sorguluyoruz.
Tamam da, PKK’nın, askeri kendi üzerine kışkırtan taciz ve sızma eylemleri

sorgulanmayacak mı peki?
Seçim güvenliğini niye bozduğu, Kürt sivil siyasetinin sandık meşruiyetini neden

tehlikeye attığı, sokakları niçin sıkıştırdığı soruları sorulmayacak mı?

Demokratik yarışı, sivil siyaseti boğmak isteyenler sokağı tahrik ediyor.
Eskiden Ergenekon çetesi yapardı bu işi.
Onların gövdesi dışarıda olmadığına göre, savaşı kim kışkırtıyor, çatışmayı kim

kaşıyor şimdi?
Dağdakilerin arasına karışmış Ergenekon uzantıları olmasın bu işlerin arkasında?

Bu soruları sormaya hak doğdu çoktan.
Kürt sorununa samimi bir şekilde çözüm istiyorsak, cesurca tartışmanın vakti

geldi.

BDP, kendi içinde bu sorgulamayı başlatmalı, bu özeleştiriyi yapmalı artık.
Ortada Ergenekonvari bir komplo olduğu açık.

Seçime 3 hafta kala, Şırnak Uludere’de yaşananları başka neyle izah edebiliriz?

Çatışmasızlık ortamında, güya eylemsizlik halindeki PKK timinin sınır birliğine

sokulma gerekçesi başka ne olabilir?
Cevabını bilen beri gelsin.
Öldürülen PKK’lıların cesetleri, infial yaratmaktan başka hangi kasıtla sınırın öbür

tarafındaki açık araziye terk edilmiş olabilir?
Haklı kuşkulara davetiye çıkaran bir başka muamma da bu.

Asker, sınır birliklerine karşı artan taciz ve sızma eylemlerini önlemek için

müdahale ettiğini söylüyor.
PKK tarafı, seçim güvenliği ve sivil siyasete fırsat tanımak için eylemsizlik

halinde beklerken, askeri operasyonlara sebepsiz hedef olduğunu iddia ediyor. Bu

ikisinden biri doğru değil.

Savaştan beslenenler, gözü hâlâ cenaze istismarcılığında olanlar, ortalığı

karıştırmaktan medet umanlar, bu uğurda çıkar ve amaç birliği yapanlar her

tarafta bulunabilir.
İddialar ciddi ve araştırmaya değer.
 Şimdi değilse ne zaman üzerine gidilecek?





Azsonra Birazdan Şimdi Biz Türkiye'yiz.